Adam yerine konmak

Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı ve Engelliler Birim Başkanı Faruk Ocak kaleme aldı...

Çocuk edinmek ailenin var oluş nedenidir. Aileyi perçinler. Ailenin soyunu devam ettirir. Böyle önemsenecek stratejik yanı vardır. Ülke için de bu strateji çok önemlidir. Vatanını seven, büyüklerini saygıyla sahiplenen, iyi eğitimli vatandaşlar gelecek için çok önemlidir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin önemli makamlarında, geleceğe yönelik kararlar alanlar, aileden okula ve iş hayatına kadar verilen bir emeğin temsilcisi olarak makamlarında oturmaktadırlar. Bugün aile içinde ve okul hayatı boyunca, canımız geleceğimiz çocuklarımızı ADAM YERİNE KONMAK gibi bir konuyu ele almak istedim. Örneklemeyle konuyu açıklamaya çalışacağım.

Ailede baba ilgisiz, anne sindirilmiş. Çocuklar önemsenmiyor adam yerine konmuyor. Böyle ortamda çocuğun IQ su ne kadar yüksek olursa olsun olumsuzluklar derin iz bırakır. Zekâ gelişmediği gibi, kişilik de gelişmez. Okul çağına kadar böyle ortamda büyüyen çocuk okula geldiğinde öğretmenleri bekleyen sorunları siz tahmin edin. Ürkek kendini ifade edemeyen, bildiğini söyleyemeyen, pısırık, korkak bir çocuk. Hele bir de eli hiç kalem görmemişe. Bu öğrenciyi okutan öğretmende bu mesleği bulunduğu ilde kaçma düşüncesiyle yapıyorsa bu kişilerin yüreğine sağlık.

Okul öncesi eğitimin önemi burada açığa çıkıyor. Şehrimizin genelinde her İlköğretim Okulunda Ana Sınıfı var ama… Bu konuda birçok şehirden geride kalmışız. En büyük gelişim bu dönemde sağlanıyor. Çocuklarımız bu dönemde ADAM YERİNE konuyor. Anne ile işbirliği sağlanıyor. Aileden gelen yaralar sarılıyor.

Paylaşmak, yeni arkadaşlar edinmek, kuralları tanımak, kalemle tanışmak, doyasıya oynamak, başkasına saygı duymak, yardımlaşmak, toplu beslenme ile yemek kültürü edinmek, tuvaleti kullanabilme gibi birçok kazanımların yanında, gözlerinin içine bakarak onların fikirlerini, düşüncelerini dinlemek. İşte ADAM YERİNE KONMAK bu.

Sınıfta gözleme dayalı çalışmalarda, tohum çimlendirme yaptığımızda, her öğrenci tohumu bir kap içine biraz pamuk, yeteri kadar su koyar. Çimlenme aşaması gün gün izlenir. Raporlar yazılır. Tohum çatlar, sürer iki yaprak olarak uzamaya başlar. Çocuklar için bu an çok önemlidir. Gözü gibi bakar çalışmasını. Diğer arkadaşları ile işbirliği yapar. Bunu ben yetiştirdim. Ben yapabiliyorum. Diye öğünür. Fidan büyür kabına sığmaz. Fidanı toprağa dikeriz. Bakım orada da devam eder. Gün gelir meyveler gözükür. Sınıf sevinç çığlıkları ile şenlenir. Ayşe; bak öğretmenim fasulyeler taze taze, Samet; öğretmenim bunu ben yetiştirdim. ADAM YERİNE KONMAK bu.

Nice ailelerde adam yerine konmadan yetişen çocuklar. İtile kakıla kişiliğini geliştiremeden kin ve intikam içinde belirli bir makama oturduğunda seyredin dünyayı. Bugün git yarın gel. Sadaka kültüründe el açmaya alıştırılmış toplumlar, 2005 yılından beri çıkartılmış engelliler yasasındaki uygulamalara yapılan ertelemeler, halen daha engelli çalışanlara ve engellileri yok saymak için çıkartılan zorluklar, BM Engelli Hakları sözleşmesinin    “3.12.2008 tarihli ve 5825 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ekli "Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme"nin onaylanması; Dışişleri Bakanlığının 13.5.2009 tarihli ve HUMŞ/619 sayılı yazısı üzerine, 31.5.1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 27.5.2009 tarihinde kararlaştırılmıştır.” Kararının  onayına rağmen halen daha hastaneye gidemeyiz, okullara giremediğimiz için mi ADAM YERİNE konduk yoksa ADAM YERİNE koymazsan, zamanı gelince seni de ADAM YERİNE koymazlar mı?.