Kars’ın Kağızman ilçesinde PKK’lı teröristlerce yola döşenen mayına basarak şehit olan uzman çavuş Ali Gökçe (35)’nin cenazesi İl Jandarma Alay Komutanlığı’nda düzenlenen törenin ardından memleketi Osmaniye’nin Düziçi İlçesi’ne gönderildi.

Vali Günay Özdemir, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, Jandarma Alay Komutanı Kıd. Alb. Murat Kınay, İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, Kafkas Üniversitesi Rektör yardımcısı Hidayet Metin Erdoğan, Azerbaycan Başkonsolosluk yardımcısı, şehit yakınları, askerler ve vatandaşlar katıldı. Şehit Ali Gökçe’nin eşi Songül Gökçe (30), oğlu  Buğra (11) ve kızı Azra (3) ile birlikte şehit naşının yanından geçerken gözyaşlarına boğuldu. “Allah’ın bu ne büyük acı. Yandım ben Allah’ım.” diye feryat etti. Eşinin naaşının yanından geçerken de, “Allah’ım bu benim eşim olamaz.” feryadıyla baygınlık geçiren Songül Gökçe’ye sağlık görevlileri müdahale etti. Acılı eş Songül Gökçe, “Eşinin naaşına bakarak bitti mi bütün acıların, dindi mi ağrıların. Biz daha yeni kavuşmuştuk aşkım. Söz vermiştin, ‘döneceğim, bekle beni’ demiştin.

VALİ, ŞEHİT OĞLUNUN ELİNİ BIRAKMADI

Vali Günay Özdemir de şehit Ali Gökçe’nin oğlu Buğra’nın elini sıkı sıkıya tutarak hiç bırakmadı. Buğra ise babasının Türk bayrağına sarılı naaşı karşısında dik durup ağlamamaya çalıştı. Vali Özdemir’in elini sıkıca tutan Buğra feryadını yanağından süzülen gözyaşlarıyla ortaya koyabildi. Tir tir titreyen Buğra’nın bu duruşu törendekileri duygulandırdı.

KOTUMANLAR BİRBİRİNE SARILDI

İl Jandarma Komutanı’na da tören alanına gelen komutanlar sarılarak birbirlerine baş sağılığı ve sabır dilediler ardından da şehit ailesinin yanına giderek acılarını paylaşıp teselli etmeye çalıştılar.

ÖZGEÇMİŞİ OKUNDU

“Şehit uzman çavuş Ali Gökçe; 10 ocak 1980 tarihinde Osmaniye ili Düziçi ilçesi Elek Beldesinde doğmuş, ilk ve orta öğrenimini Düziçi ilçesinde tamamlamıştır. Askerliğini bitirmesine müteakip 30 Ekim 2002 tarihinde jandarma uzman çavuş olarak göreve başlamıştır. Sırasıyla 2002-2007 yılları arasında Şırnak Beytüşşebap beşinci jandarma komando tabur komutanlığı emrinde, 2007-2011 yılları arasında Adıyaman jandarma komando özel harekat tabur komutanlığı emrinde, 2011-2014 yılları arasında Aydın il jandarma komutanlığı emrinde görev yapmıştır. 2014 yılı genel atama yılında Kars il jandarma komutanlığı emrine atanarak 5 Temmuz 2014 tarihinde Kars İl Jandarma Komutanlığı emrinde mayın arama ve köpek sorumlusu olarak göreve başlamıştır. Şehit uzman çavuş Ali Gökçe 1 Ağustos 2015 günü saat 12:30 sıralarında Kağızman ilçesi Kopuk Deresi mevkiinde meydana gelen terör amaçlı araç yakılması olaylarının tahkikatını yapmak maksadıyla mayın araması esnasında bölücü terör örgütü mensuplarınca araziye döşenen mayının patlaması sonucu şehit olmuştur. Şehit uzman çavuş Ali Gökçe evli ve iki çocuk babasıdır, ruhu şad olsun”

“VATAN AŞKI HER TÜRK’ÜN BÜYÜK TUTKUSUDUR”

İl Jandarma Komutanı Kıd. Alb. Murat Kınay, yaptığı konuşmada, “Vatan aşkı her Türk’ün büyük tutkusudur. Her Türk bayrağını sever gibi vatanını sever ve ibadet eder gibi ona hizmet eder. Vatan için canını feda ederek şehitlik mertebesine ulaşmak her Türk askeri için erişebileceği en yüksek rütbe, kazanabileceği en büyük şereftir. Aziz naşının önünde toplandığımız şehidimiz Osmaniye ili Düziçi ilçesi Elek beldesinden Mehmet oğlu 2002-746 jandarma uzman çavuş Ali Gökçe Kars ili Kağızman ilçesinde terörle mücadele görevini ifaa ederken 1 Ağustos 2015 günü şehit düşmüştür.” dedi. Kınay daha sonra şunları söyledi:

“Dinimiz ve toplumumuzca kabul edilen mertebelerin en dolusuna, en şereflisine erişen şehidimizin kederli ailesi sakın üzülmeyin; evladınız, eşiniz, babanız size öyle bir miras bıraktı ki dünyanın tüm hazinelerini bir araya getirseniz yine de elde edemeyeceğiniz bu büyük onurla göğsünüzü gere gere söyleyin: benim Alim şehittir. Asla unutulmasın ki her karış toprağını binlerce can feda ettiğimiz bu vatan geçmişte vardı bugün var ve ilelebet var olacaktır hem de bağımsızlığına bütünlüğüne en ufak bir helal getirmeden sürdürecektir. Mevcudiyetini bu yüce vatan uğruna dökülen kan, hiçe sayılan can asla tükenmeyecektir. Aziz şehidimiz bugün seni kalplerimizin en müstesna köşesine nakşederken silah arkadaşların olarak ve bu kutsal mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Sizler daha doğdukça yüce milletimiz daima hür şanlı ordumuz daima muzaffer olacaktır. Sizler gökyüzümüzü kaplayan ve her zerresi içimize sinmiş birer ruhsunuz. Elimizde bayrak, tarihimizde destan bugün ve yarınımızda güven kaynağı şeref ve gururumuzsunuz. Sizlerle övünüyoruz, aziz şehidim ruhun şad olsun.”

TEKBİR GETİRİLDİ

Müftü Mehmet Genç’in duasının ardından tekbirler getirildi, ardından da askerlerin kollarında şehidin naaaşı cenaze nakil aracına konularak havalimanına gönderildi.

“GÖTÜRMEYİN EŞİMİ…”

Acılı eş Songül Gökçe, eşinin naaşının cenaze nakil aracına konulmak üzere askerlerin kollarında götürülünce ardından güçlükle yürümeye çalıştı. Solmaz Gökçe, “Götürmeyin, götürmeyin O’nu,. Götürmeyin O’nu… Götürmeyin diyorum size, duymuyor musunuz beni? Götürmeyin diyorum… Duymuyor musun beni… O bırakmaz beni. O bırakmaz, götürmeyin yalvarırım… Yalvarırım götürmeyin O ölemez, benim eşim ölemez,” diyerek bir kez daha baygınlık geçirdi ve ambulansa konuldu.

Gökçe’nin 1,5 yıl önce Kars’a tayininin çıktığı, Azra (3) ve Buğra (11) isimli iki çocuğun olduğu öğrenildi.