1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Peygamber sevdası ağlattı
Peygamber sevdası ağlattı

Peygamber sevdası ağlattı

Kars’ta iki ortaokulun düzenlediği Kutlu Doğum programında “40 Yaşındasın” şiirini okuyan 12 yaşındaki Gökçe Çenşi’nin hüngür hüngür ağlaması herkesi duygulandırdı.

A+A-

Sahneden ayrılırken de hıçkırıklara boğulan Minik Çenşi, “O an Peygamber Efendimizi salonda hissettim.” dedi.

30 Ekim TOKİ Ortaokulu ile İmam Hatip Ortaokulu Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında ortak bir program düzenledi. Öğretmenler Abdulkadir Yeten, Haşim Vapur ve Fahrettin Turan’ın hazırladığı Halk Eğitim Müdürlüğü Çok Amaçlı Salonu’ndaki programa okul müdürleri, öğretmenler, milli eğitim şube müdürleri, müftülük çalışanları ile öğrencilerin aileleri katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda ilk olarak her iki okul öğrencilerinden oluşan koro sahne aldı. İlahilerin seslendirildiği koronun ardından semazen gösterisi, şiirler hadislerden seçmeler ve tiyatro gösterisi sunuldu.

30 Ekim TOKİ öğrencilerinden 12 yaşındaki Gökçe Çenşi de Dursun Ali Erzincanlı’nın “40 Yaşındasın” şiirini okumak için sahneye geldi. Şiirine başlar başlamaz gözyaşlarına boğulan Minik Çenşi herkesi duygulandırdı. Çenşi adeta içine girdiği şiiri birebir yaşıyormuşçasına hüngür hüngür ağlamaya başladı. Sık sık gözyaşlarını silse de şiiri sonuna kadar yanaklarından süzülen gözyaşlarıyla okuyan Çenşi, şiirin tamamlanmasıyla da koşarak sahneden ayrıldı. Perde arkasına geçen Çenşi’nin gözyaşları uzun süre dinmedi. Çenşi’yi teselli etmeye gelen arkadaşları da gözyaşına boğulunca adeta duygu seli yaşandı. Sahne arkasına gelen annesi Meryem de kızını teselli etmeye çalıştı ve elleriyle kızının gözyaşlarını sildi.

2 günde ezberlediği şiiri provalarda okurken de duygulandığını söyleyen Gökçe Çenşi, program anında sahnede okuduğu sırada kendini tutamadığını ve o an Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV)’i salonda hissettiğini belirtti. Gökçe “Niçin ağladın?” sorusu üzerine, “O, olmasaydı biz buzları belki yaşıyor olamazdık.” dedi ve yeniden hıçkırıklara boğuldu. Gökçe, “O anda neler hissettin?” sorusunu da “O, bizler için ne fedakarlıklar yapmış bizler para için bakın neler yapıyoruz. O, bizim için kendini düşünmemiş. Bizim için o Bedir Savaşında o kadar kişinin hayatını kurtarmış. O an sanki Peygamberimiz gerçekten salona gelmiş gibi hissettim. Sanki bizi orada dinliyormuş gibi hissettim. Sanki gerçekten yanımızdaymış gibi hissettim.” diye konuştu. Gökçe ayrıca Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle gözyaşlı içinde, “Yarabbi bugün bütün dualarımızı kabul eyle, ne olur yarabbim” duasını yaparak annesiyle birlikte salondan ayrıldı.

KARDEŞLİĞİN ADIDIR, O (HZ. MUHAMMED (SAV))

Programda bir konuşma yapan 30 Ekim TOKİ Ortaokulu Müdürü Mustafa Çiftçi şunları söyledi:

Kutlu doğum haftası münasebetiyle okulum 30 Ekim Toki Ortaokulu ile İmam Hatip Ortaokulunun ortaklaşa düzenlemiş olduğumuz programa hoş geldiniz. Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v)’in doğumunun 1443. yıldönümünün; tüm insanlığa barış, huzur, mutluluk ve adalet getirmesi dileğiyle sözlerime başlamak istiyorum. ‘Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik’ hitabının büyük muhatabı, efendiler efendisine, Hz Muhammed(s.a.v) sevgililer sevgilisine selam olsun. İnsanlığı şefkat ve merhametle tanıştıran, ilmek ilmek sevgi ile dokuyarak, şefkat ile örerek bir rahmet toplumu inşa eden yüce Peygambere selem olsun. Bizler: iyiyi kötüden ayırt etmeyi, birbirimizi sevmeyi, paylaşmayı, yardımlaşmayı, ahlakın güzelliklerini, dürüstlüğü, doğruluğu, erdemli olmayı, hoşgörünün en mükemmelini, insana saygının en yücesini, şefkat ve merhametin sınır tanımayan boyutunu adaletin en güzel tatbikatını, kısacası her şeyin en iyisini ve en güzelini, o rahmet peygamberinden öğrendik. İnsanların birbirini göz kırpmadan boğazladığı bir dönemde barış içerisinde yaşamanın yollarını insanlığa sunmuştu. Birbirine düşman olan toplulukları, grupları, kabileleri kardeş yapmış, yüreklere çökmüş kin ve nefret tohumlarının yerini sevgi ve hoşgörü duygularını ekmişti. Bütün dünyaya hak ve adaleti öğreten, gerçek insanlığı gönüllere kazıyan, İslamı anlatan sevgili Peygamberimiz(s.a.v) eşsiz örnek ve önder olarak daima kalbimizdedir. Bu bakımdan ondan uzak kalmak, onun sünnetini terk etmek, O’nun rahmet ve müjdesine koşmamak, bir Müslüman için felaketlerin en büyüğüdür. Çünkü Rahmetin adıdır O. Müjdenin adıdır O. Merhametin adıdır o. Kardeşliğin adıdır O.”

HZ. MUHAMMED BÜTÜN İNSANLIĞA PEYGAMBER OLARAK GÖNDERİLMİŞTİR

Çiftçi konuşmasını şöyle tamamladı:

Yüce Mevla’mız: ‘Hiç şüphesiz büyük bir ahlak üzerindesin sen buyurduğu gerçek ahlakın şerefli göstergesi yalnız O dur. Dünyayı iman ve Kur’an nuruyla aydınlatan insanın insana kul , köle olmasını önleyen, insanı hürriyete, adalete, eşitliye, huzur ve saadete kavuşturan yaratılmışların en yücesi olan peygamberimiz saf (s.a.v) in örnek ahlakını çok iyi araştırmalı 21 yy. yozlaşmış, kendinden geçmiş adeta ölmek üzere olan duyarsız ruhlarına aşılamalıyız. ‘Ben lanet edici olarak değil, rahmet olarak gönderildim. Ben ancak, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. Buyuran Allah resulü (s.a.v) nü Yüce Rabbimiz Kur’an ı Kerim’de şöyle tasdik eder: Hiç şüphesiz güzel bir ahlak üzerine sinsen o Allah’ın öyle bir resulüdür ki, O’nun örnek ahlakı günler, aylar, seneler geçse de eskimeyecek ve bütün insanlara tek örnek ve önder olarak ebediyen yaşayacaktır. O sadece bir Kavme veya millete değil bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. Bütün insanlığın huzuru ve mutluluğu için çaba göstermiştir. İnşallah onu anmak için tertiplediğimiz bu program okyanusta damla misali de olsa kalplerimizde manevi bir uyanışın oluşmasına peygamberimizin sünnetinin hayatımızda yol gösteren bir kandil olmasına ve O nun bize öğrettiği İslami prensiplerin zerrelerimize kadar hayatımıza aks ederek dünya ve ahret mutluluğumuza vesile olması dileklerimle konuşmama burada son verirken Yunus Emre’nin dilindeki aşk peygamberine, Mevlana’nın dilindeki rahmet peygamberine, Ahmet Yesevi’nin dilindeki hikmet peygamberine, Hacı Baktaş-ı Veli’nin dilindeki sevgi ve şefkat peygamberine selam olsun. Peygamberimizin (s.a.v) kutlu doğumu hepimize güzellikler getirsin. Teşriflerinizden dolayı sizlere tekrara şükranlarımı sunarım. Bu programın hazırlanmasında emeği geçen başta Din Kültürü Öğretmeni, Abdulkadir Yeten, Müzik Öğretmeni Haşim Vapur ve Beden Eğitimi Öğretmeni F. Yaşar Turan olmak üzere tüm öğretmen ve öğrencilerime teşekkür ederim. Allah hepsinin yar ve yardımcısı olsun. Ne mutlu onu tanıyanlara ne mutlu onu okuyup yaşayanlara"

Program 3 kız öğrencinin Kur’an-ı Kerim tilavetiyle son buldu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.