Bu gün 16 milyondan fazla çocuk ve gencimiz yeni eğitim, öğretim yılına başladı. Allah zihin açıklığı versin.

Toplum olarak huzursuz ve mutsuzuz.

Ülkemizde adalete olan güven azaldı.

Siyasi iradenin üzerindeki yolsuzluk tartışmaları devam ediyor.

Uyuşturucu ve alkol evlatlarımızı tehdit etmekten vaz geçmedi.

Terörün tehdidi altında eğitim imkansızlaşmaktadır.

Evlatlarımızın okul masrafları velilerin bütçesini zorlamakta, televizyon ve gazete haberlerinden ayakkabısız okula giden çocukların varlığını duymakta ve üzülmekteyiz.

Kalabalık derslikler, öğretmensiz sınıflar, sorumsuz idareciler bizlerde moral bırakmadı.

Hep deriz ya, “bu günün küçüğü yarının büyüğüdür”.

Ders zili yarının büyüklerine değil, şimdinin büyüklerine çaldı.

Mutsuzluğumuzu çocuklarımızdan saklayacağız, mutluluk rolü yapacağız.

Öfkemizi sabra dönüştüreceğiz, merhametli bir toplum oluşturacağız.

Sadece kendi çocuklarımızı değil, bütün çocukları seveceğiz.

Yarının büyüklerinin, şimdiki büyüklere ihtiyacı var.

Unutmamalıyız;

Şimdinin hırsızları, uğursuzları, rüşvetçileri dünün çocuklarıydı.

Şimdinin katilleri, uyuşturucu satıcıları, memleket düşmanları dünün çocuklarıydı.

Ülkemizi felakete sürükleyen devlet ve siyaset adamları, beceriksiz yöneticiler, kendi çocuklarının geleceği için bütün çocukların geleceğini çalanlar, dünün çocuklarıydı.

Ders zili hepimize çaldı.

Okul ve öğretmen evlatlarımıza yetmeyebilir.

Siyasi iradenin defalarca değiştirdiği, tahrip ettiği eğitim sistemimizdeki yetersizlikler bizlere daha fazla sorumluluk yüklemektedir.

Yıllardır almış olduğumuz hayat dersini, üşenmeden ve yorulmadan çocuklarımıza aktarmaya, onların başarısında ve eğitiminde bende varım demeye hazır olmalıyız.

Bizim ödevimiz çocuklarımızın ödevinden daha zor, sorumluluklarımız daha fazla.

Yarının büyüklerini yetiştirmek için şimdinin büyüklerine başarılar.

Çocuklarımız kendi okulunda, büyüklerimiz hayat okulunda, bakalım kimin karne notu daha yüksek olacak.