1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Molokanlar ve Dukhoborlar -2-
Molokanlar ve Dukhoborlar -2-

Molokanlar ve Dukhoborlar -2-

Vedat AKÇAYÖZ / Dünya Molokanları Dostluk Der. Bşk. / Kars Kültür ve Sanat Der. Bşk.

A+A-

molokonlar-kullan-2.jpg
Ağaç kütüklerinden yapılmış                                   Naske Hala 1955’ölen kocası için 
tek gözlü Rus köylü evi  “İzba”                               Sabranya’da dua ediyor

Bu sancılı çekişmeler 1371’li yıllarda  Novogorot’ta Karp Srtigolnik’in öncülüğünde “Strigolnik hareketini” oluşturdu.

Bu öğreti;

*Güç kullanmayı ve el koymayı reddediyor, onun yerine topluluk kararlarını savunuyordu.

*Evliliği rahip takdisi yerine evleneceklerin hür iradesine bırakıyordu.

* Otoritenin haksız güç kullanmasını reddediyor yerine toplum kararlarını öne çıkarıyordu.

* Dini ayinlerin şatafatlı kiliseler yerine ağaç kütüklerinden yapılmış tek gözlü Rus köylü evi olan “İzba’larda” yapılmasını savunuyordu.

“Tüm barışseverlerin” ruhani yeterliliğe sahip olduklarını savunuyordu…

Tüm bunların Molokan ve Dukhoborların öğretilerinin temelini teşkil ediyordu.

Bu harekete karşı Kilise ve Devlet otoritesinin baskıları arttı.

K. Strigolnik ceza olarak Volhov nehrine atıldı, taraftarlar Rusya içlerine kaçtılar, başlarına gelenleri gittikleri yerlerde anlatıp taraftar topladılar.

Kilisenin halktan zorla para toplaması ve baskı yapması Strigolnik haraketine ilgiyi arttırdı.

Strigolnik’ler Molokanların ve Dukhoborların ilk öncüleri sayılabilir.

 

Batılı akımlardan ve Yahudi sapkınlığı olarak bilinen yeni bir öğreti ile kendilerini ifade etmelerine yaradı.

Yeni kilise karşıtlığını 1471’de Novgorot’ta Litvanyalı  Sharya atacaktı; fakat Sharya Yahudi olmakla birlikte Yahudi medeni kanunu, dini tören kuralları ve dini efsaneler anlatan dini metinler bütünü olan  Talmud’u tanımadığını belirtir.

Sharya Kilise ve Çar otoritesi ile tartışmaktansa yakın aşmayı tercih etti, Hıristiyanlıktan ayrılan Baş Papaz Gavriil’de ile beraber yeni akımın temellerimi attılar.Strigolnik öğretisine kendi akılcı fikirlerini katarak halk arasında vaazlar verdiler. Yahudi Sapkınlığı adı verilen bu akım hızla yayıldı.

 

Knyaz’ın (Prens’in) sarayına da girip Boyarları (soyluları) ve din adamlarını da etkiledi.

İlk sapkınlar dini eğitimli olduklarından etkili  idiler.

Bu haraket Novgorot’un Moskova’ya olan bağlılığını azatlı.

Bu durumu Moskova Prensi (Knyaz’ı) olan III İvan kendi çıkarı için kullandı.

1478’de Novgorot’taki Sapkınların başı Papaz Aleksi ile Dionsi  Moskova’ya çağarılıp saray ibadethanesine tayin edildi. Moskova ile barışmayan Novgorot kilisesi Başpiskopozu Feofil’i manastıra kapattı.

Böylece Novgorot kilisesi başsız kalınca III İvan kentin hazinesini ve toprakları ele geçirdi,

Yine Novgorot Boyarlarını da  aynı akıbet bekliyordu; ama Moskova’daki Sapkınlar öğretilerini orada da yaydılar. Kilisenin gücünden memnun olmayan Boyarlarıda (Soyluları)  etkilediler.

Metropolit ( bir eyalet merkez piskoposu) koltuğuna manastır mallarının Sekülerleştirilmesini yani dinden bağımsızlaştırmayı ve dünyasal kılmayı savunan Zosima’yı getirdiler.

Bu durunda Sapkınların beyinlerini elegeçirdiğini hisseden  Ortadoks kilisesi 1490 yılında Sapkınları aforoz ettiler.

Moskova Kynaz’ı da Sapkınları manastıra kapatıp, Zosima’nın metropolitliğini de kaldırdılar,yandaşları bir kısmının kafasını vurdular, kalanlarıda Volga nehrinin ötesindeki yaban ellere sürüp yok etmeye çalıştılar.

Bu destek karşısında Kilise Çar’ın  tüm Rusya’nın mutlak hükümdarı olduğu ve tanrı tarafından toplumun hem maddi ve hem de manevi hayatının başı olarak belirlendiğini kabul ettiler. Artık Çar’ın kararları kilise tarafından bile tartışılamazdı.

Bu kararın sonucunda Kilise otokrasinin (mutlakıyet yönetimi) dayanağı, Moskova ise devletin dünyevi ve ruhani merkezi olmuştu.

1540’larda “Yahudilik Sapkınlığı” yeniden “Başkin ile Kosoy Sapkınlığı” olarak tekrar ortaya çıktı.Voga Manastırında başladı fakat Belorusya’da yayıldı. Daha sonra da Lüterianizmin etkisi ile değişime uğradı.

“Yahudilikçilerin” öğretisi iki akım olarak gelişti.

1- Rasyonalizm Cumarteciler)

2-Başkin ve Kosoy’un rasyonalizmi ( Molokanlığın ortaya çıkmasının temelini oluşturdu)

Ve Başkin ve Kosoy Molokanlık seceresinin ilk başlangıcı sayılır.

Bu öğretinin temelinde.

* “Evrensel Kilise” iktidarını ve kilise tarafından yönetilmeyi reddeder.

*Haç’ı; İsa’nın çakıldığı, İsa düşmanlarının silahı  ve insan yapımı olduğu içi kutsal olarak kabul edilmez.

*İkon’un insan elinden çıkması nedeni ile tapılamayacağı ve kutsal yazılarda da yerinin olmadığı savunulur.

*Ruhban sınıfını ve Papazları reddeder.

 *Kilise ayinleri yerine inanan insanların toplu duaları yer alır.

*Kutsal Kitap Bibliya’da yazılı olanların dışında hiçbir dinsel kural tanımaz.

1573’te Çar IV İvan zamanında Moskova’da ilk Luteyan kilisesi açıldı.

Batıdaki Lüterizm ve Protestanlıktan da etkilenen Başkin ve Kosoy’un bu öğretileri; kabul edenlerin sert cezalara çarptırılıp sürgünlere gönderilmelerine rağmen yayıldı.

 

1683’de Deli Petro  ( Büyük Petro 1672-1725) Slav toplum yapısını değiştirip batıya yaklaştırma çabalarındaki baskılı tavrı Molokanların  giysilerine karışılması, saç ve sakallarının zoraki kesilmesi huzursuzluğu artırarak. Pagoça ayaklanmasını doğurdu.

 Ülkede her konuda olduğu gibi dini serbestlik ve reform fikri geliştikten sonra Başkin ve Kosoy’un öğretilerini benimseyip geliştiren “Hekim Tvertinov’da”   bu öğretiyi Protestanlıkla da harmanlayıp yazıya döktü.

 ona inananların yazdıkları defterler aracılığı ile Rusya’da yaymaya başladı.

III. Petro,(1728-1762)  zamanında Almanlara ve Lüteryenlere  sempati duyuyor ve dini propaganda yapmalarını destekliyordu, böylece Rus şehirlerinde “Ruhani Hıristiyan” öğretileri yayıldı ve sonradan Semyon Uklein ile birleşerek “Molokanlık” adıyla dinsel bir hareket başladı;fakat birçoklarının yaptığı gibi Molokan dinsel öğretisi Uklein tarafından ortaya atıldığı yanlıştır.

  

Buna karşın II. Ekaterina’nın  Rus Ortodoks kilisesini güçlendirmek istemesi ve din karşıtlarına ve Molokanlara acımasız baskı uygulaması nedeni ile bu dönem  acılar ve gözyaşları ile doludur.

 

O dönemde Çar ve devlet otoritesi, bu dine bağlı olan insanları Molokan olarak adlandırmıyor onun yerine  “Ruhani Hıristiyan”lar diyorlardı; fakat halk arasında ise “Şçelnikler veya İkonobortlar”  olarak anılıyorlardı.

 

 18. yy.’lın ikinci yarısına gelindiğinde, Tambov Eyaletinde bu halka “Molokanlar” denmeye başlandı.

Tambov Kilise Yönetimi ise 1765’te Sinot’ta (Rus Kilisesinin en yüksek organı) görüşülmek üzere hazırladığı raporda bu halkı “Molokanlar” olarak zikretmiştir. (1768-1769)’daki Sinot kararlarında ve yapılan dini soruşturmalarda Molokan’ların  bu inançları atalarından devraldıklarını savunuyorlardı.

Tambov eyaletinde bu halka Molokan denmesi 18. yy’lın ilk yarısında olmuştur. Nedeni ise Kilise Tarafından kabul edilen oruç uygulamalarından ve hayvansal gıda alınmaması gereken dini perhiz günlerinde Molokanlar arasında sütün hergün içilmesinden olmuştur.

     molokonlar-kullan-3.jpg
   Kars doğumlu Türkçe konuşan                      Levakunskoe’de  Molokan mezarlığı 
   80 yaşında Naske Hala evinin                        Rusya 2008
   Bahçesinde- Rusya 2008       


Önceleri aşağılamak için kullanılan Molokan ismini bir süre sonra halk benimsedi;  onlar göre süt Tanrının insanlara sunduğu en temiz içecekti ve her zaman kullanılmalıydı.

Molokanlar; Kilise’nin oruç günlerinde, hayvansal gıda alınmaması gereken dini perhiz günlerinde de süt içiyorlardı.

Molokanlığın temelini atan,  Molokan öğretisinin yayılmasını ve tek bir dinsel hareket içinde birleştirilmesini sağlayan kişilerin başında  “Senem Matveviç Uklein” gelir.


Tambov vilayetine bağlı  Borisoglebskiy kazasının Uvarovo köyünde terzi idi, müşteri bulmak için köy köy gezerdi, Goreloye köyünde Dukhobor vaizi  Pobirohin’in kızı ile evlendi. Ortadoksluktan ayrılıp Dukhoborların fikirlerini benimsedi; fakat bu süre kısa sürdü. Daha sonra  Molokanlık mezhebine girdi. Kendine 70 öğrenci seçti vekutsal kitaba bağlı olarak fikirlerini yaymaya başladı.

İlk dönem Hıristiyanlığın kilise tarafından çarptırıldığını savundu.

*Kiliseye, Haç’a, İko’na, Şatafatlı ayinlere, Kilise törenlerine karşı çıktı, Domuz eti ve Pulsuz balık yemeği reddetti . Kutsal üçlemeyi kabul etti,

Öğretileri:

*Tüm insanların eşitliğini savundu.

*Savaş,  askeri hizmetleri ve and içmeler tanrının nefretini kazanan hareketler olduğunu açıkladı.

*Molokan öğretisi, kilisenin İsa’nın öğretilerinden saptığını açıkladı.

*Tevrat’ın kilise tarafından değiştirildiği ileri sürdü.

*Gerçek İsa kilisesinin sadece “Ruhani Hıristiyanlar tarafından kurulup sürdürüldüğünü söylüyorlardı.

*Onlar Bibliya’nın öğretileri dışında, ne efsanelere, ne kilise kararlarını dikkate almazlar.

*Sadece Tanrısal ruhun önünde eğilmek gerektiğini savunurlar.


Semyon M. Uklein yinleri olmayan Ruhani Evangelist dinin gerçek Hıristiyan dini olduğunu savunur.Uklein’in halk arasında  taraftarları çoğalıncakendisini Mesih ilan etti 70 öğrencisi ile törenle Tambov şehrine girer; fakat polis tarafından tutuklanır ve hapse atılır,Uklein  hapisten çıktıktan sonra tekrar kaldığı yerden devam eder.

Voronej ve Saratov şehirlerine gitti ve vaazlar vermeye devam etti.

Uklein ibadetlerin ve ayinlerin nasıl olacağını bir düzene koydu.Güzel şarkılar söylenmesi için düzenlemeler yaptı.

Bütün ayin temelde Mukaddes kitabın ve Zebur’unoknması ve  ilahiler biçiminde söylenmesiydi.

Uklein’in enerjik,inancı ve dayanıklılığı onu; Astrahan’a, Rusya’nın güneyine,Astrahan, Don ve Kafkasya’ya bölgelerine yöneltti.

Tambov vilayeti 1780’de kuruldu. Bu şehir Molokan ve Dukhoborluğun oluşmasında adeta beşiklik etti.şehrin kuzeyi sık ormanlıktı ve buralarda kanun kaçakları yaşıyordu.Tambov Kilisesi de çok katı idi, Devletin ve kilisenin Molokanların üizerindeki baskısı arttı.


I. Aleksandr (1777-1825) yılları arasında Çar’lık Rusya’yı yönetti onun liberal düşünceleri ortamı yumuşattı bu durum eziyet çeken  Tambov Molokanlarını da  rahatlattı.

1803’te Molokanlar Çar’a bir dilekçe sundular.

“Mutlak ve yüce hükümdar  gönderdiğin görevliler, bize eziyet edip halkımızın canına kıyıyorlar. Bu gidişe bir son verin… Bizlere yaşatılan insafsızlık, sınırsız gaddarlık cezasız kalmasın!..biçimindeydi.

1803’te başka bir dilekçede Harkov Dukhoborlarınca Çar’a  verildi.


Molokanların ve Dukhoborların durumlarını durumlarını inceleyen devlet onları;

1-Ortodokslardan ayırmaya.

2-Tavriya vilayetinin Melitopol kazasındaki Moloçniye (sütlü) sular nehri boyunca uzanan boş araziye yerleştirme kararı aldılar; fakat hep kontrol ve baskı altında tutuldular.

1803-1805 tarihinde Tambov, Orlov ve diğer yerlerdeki Molokanlarında, önceden Dukhoborları yerleştirdiği bu topraklara sürdü; ama Rusya’da devletle ve kilise gözünde onların inançları her zaman yasa dışı sayıldı. Baskılar tekrar artmaya başladı. Bu zor durumu anlatmak için.

Bu durum üzerine Petr Juavtsev, Maksim Losev  12-7-1805 yılında Moskova’da  I. Aleksandr’ın huzuruna çıktılar ve bir dilekçe sundular.

… Molokanlara ve inançlarına yapılan baskıların adil olmadığını Çarında olduğu yüksek seviyeli toplantıda anlattılar. Çar’ın dilekçeyi incelemesi sonunda 22-7-1805 ‘te Çar’ın da imza attığı bir manifesto imzalandı; buna göre Molokan ve Dukhoborlar daÇar’ın iyanetine nail olduğu belirtildi ve dini vecibelerde serbestlik sağlandı ve Papazların asla Molokan ve Dukhobor evlerine girmemeleri asla bir talepte bulunmamaları sağlandı; fakat bu mezhepleri Ortadokslardan ayırmak ve öğretilerinin yayılmasını önlemek için  sadece Tavriya vilayetinde  Moloçniye (sütlü sular) Nehri boyunca koloni oluşturmaya ve yaşamalarına izin verildi; fakat bu olumlu hava uzun sürmedi.

Nikolay I. (1825-1855 arasında Rus Çarı) dönemine gelindiğinde baskılar tekrar arttı, Nikolay I  tutucu politikalarıyla Rusya'nın gelişimini 30 yıl boyunca donduran kişi olarak anıldı

*Bu dönemde Molokanların dini toplantıları gizlice izlenmeye başladı.

*İşe alınmaları, pasaport verilmesi, Ortadokslar tarafından çalıştırılmaları, ticaret yapmaları ve bulundukları yerlerden ayrılmaları yasaklandı; ama yinede bu mezhepler yayıldı.

20 Ekim 1830’tarihli özel  bir kararla; bu mağrur ve çilekeş insanlara anavatanlarına girmek yasaklandı ve Kafkasya’ya doğru yönelen bilinmeze doğu yapılan zorunlu göç hareketi ile sürgüne gönderilneye başlandı..

 
Molokan ve Dukhoborlar   Ortodokslarla ilişki kurmalarını önlemek için yerlerinden ve yurtlarından sürüldüler ve  20-Ekim -1930’da  Rus topraklarından ayrılmaları resmen başlamış oldu.


Çar ve Ortodoks kilise yönetimi savaş karşıtı olan Molokanları ve Dukhoborları

dönemlerde düzenin olmadığı ve vahşetin ve savaşların kol gezdiği Kafkasya topraklarına “yanan bir mum gibi eriyip yok olmaları için gönderdiler.”

Önceki ve Sonraki Haberler