Her insan doğar, büyür ve ölür. Her filmin bir sonu olduğu gibi hayatımızın da bir sonu vardır. Önemli olan yaşamın amacının ölüm olduğunu bildiğimiz halde bu kısa filmde hangi sahnelerde rol aldığımızdır.

Evet, doğduğumuz andan itibaren hayatımızı bir kompozisyon gibi değerlendirebiliriz.

Giriş, gelişme ve sonuç gibi... Giriş bölümümüz çok önemlidir ve gelişme bölümümüzü etkiler.

Bu bölümde eğitim olarak sosyallik olarak neler yapabilmişsek. Gelişme bölümü yani iş hayatımızı, hayat standartlarımızı ve çevremize etkisi büyüktür. Giriş bölümünde vereceğimiz doğru kararlar ve çabalar mutluluğumuzu dahi etkileyebilir. Örnek olarak ne kadar sevdiğimiz işi yapıyoruz? Ne kadar sabah uyandığımızda işimize mutlu gidebiliyoruz? Akşam yastığa başımızı koyduğumuzda ne kadar yaptığımız işten huzur duyabiliyoruz? Ne kadar insanlara faydalı olabiliyoruz? Hayatın gelişme aşamasındaki amaç mutluluktur. Ve mutluluk; Bugün hayaliyle mutlu olduğumuz bir düşünceyi yarın harekete geçirmekten başlar… İlk önce hayal kurarsın sonra inanırsın ve daha sonra harekete geçer ve elinden gelen tüm çabaları gösterirsin. Hayatta amacı olmayan bir insan mutsuzluğa mahkûmdur… Yaşamın amacı zaten bellidir ve ölümdür. Önemli olan yaşamdaki bizim amacımız nedir? Belki yaşamdaki bir amacımızı gerçekleştirdiğimizde ardımızda bıraktığımız izler bizi yüzyıllarca yaşatabilir...

Sonuç kısmımız yaşamın amacı, ölüme yaklaştığı anlardır. Genel olarak bir sınavdayız tabi sınavımızın en güzel yanı kitaplar açık ve istediğimiz zaman bilgi alabilir soruları rahatça çözebiliriz. En kötü yanına gelirsek bazı şeyleri ertelediğimiz şu hayatta sınav süremizin ne zaman biteceği belli değil; Belki yarın belki de yarınlar…