Öztürk’ün mesajı şöyle: Bundan 40 yıl önce, Kıbrıs Adası büyük bir drama sahne olmuştu. Ada’da 15 Temmuz 1974’de, bir Yunan-Rum darbesi gerçekleştirilmişti. Bu darbenin asıl amacı; Ada’daki Türk varlığını tamamen ortadan kaldırarak Kıbrıs’ın tümüyle Yunanistan’a bağlanmasıydı. Böylece Türki’ye batıdan güneye kuşatılıp, Akdeniz’den tecrit edilmiş olacak ve dolayısıyla yaşam alanı daraltılacaktı.

Türkiye, Kıbrıs’ta oluşan bu oldu-bittiye şüphesiz seyirci kalamazdı. Kıbrıs Türkü’nü korumak, can ve mal güvenliğini sağlamak anavatanın namus borcudur.

Türk Ordusu, 20 Temmuz 1974’de, başarılı bir hareket icra ederek  Kıbrıs’taki duruma fiilen el koymuş ve Kıbrıs Türk’ünü olası bir katliamdan kurtarmış ve Ada’nın Yunanistan’a bağlanmasını önlemiştir. Kıbrıs’ı ilhak etmek isteyen Yunanistan’ın Enosis hayali Akdeniz’in karanlık sularına ebediyen gömülmüştür.

Kıbrıs Türk’ünün, Kıbrıs’ın 1878 yılında İngilizlere terk edilmesiyle başlayan esaretini, 20 Temmuz 1974’de Mehmetçik süngüsüyle sona erdirmiştir. Kıbrıs Türk’ü, takdire şayandır ki; yüzyıldır gördüğü eziyet ve zorbalığa karşı kimliğini ve benliğini hiçbir zaman kaybetmemiş, boyun eğmemiştir.

Ada 40 yıldır, barış ve huzur içindedir. Bugün Kıbrıs Türk’ü, kendi vatanı ve bayrağı altında hür ve bağımsız yaşamaktadır.

Mehmetçik Kıbrıs uğruna kan dökmüştür. Bu toprak artık Kıbrıs Türk’ünün öz vatanıdır. Vatan toprağı geri verilemez, kaderine terk edilemez. Kıbrıs’ta Türk varlığını yaşatmak; gelecek nesillere ve topraklar uğruna şehit düşenlere karşı bir namus borcudur.

KKTC’nin, Kıbrıs Türk’ünün azim ve iradesiyle, dünya devletleri arasında hak ettiği yere ulaşacağına inanıyoruz.

40 yıl sonra coşkuluyuz. Kıbrıs gazileri olarak, yüce devletimize savaş meydanlarında hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nda şehit düşen arkadaşlarımızı, Kıbrıslı mücahitlerimizi ve aramızdan ayrılan gazilerimizi rahmetle anıyorum. Hayatta olan gazilerimize ve Kıbrıslı kardeşlerimize Türkiye Muharip Gazileri Derneği adına sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum.