Tasavvuf müziği eşliğinde tüm Kars Çimento çalışanları basın mensuplarıyla iç içe olarak oldukça nezih bir ortam içinde iftarlarını açmış oldular.

Yemek sırasında Kars Çimento Fabrika Müdürü Yasin Sarıçamlık yapmış olduğu konuşmada,

“Değerli Kars Çimento Çalışanlarımız ve yerel Basınımızın çok değerli ve güzide mensupları, Hepimizin birliğinin, beraberliğinin, dayanışmasının ve bir anlamda kardeşlik bağlarımızın her zamankinden daha da fazla pekiştirilmesine vesile olan Mübarek Ramazan Ayı vesilesiyle düzenlemiş olduğumuz bu güzel ve anlamlı iftar yemeği organizasyonumuza hepinize hoş geldiniz şeref verdiniz” dedi.

365 GÜNÜ 7 GÜN/24 SAAT ŞEKLİNDE BACASI TÜTEN TEK SANAYİ KURULUŞU

Çimento fabrikasının bölge için önemli bir konumda olduğunu belirten Sarıçamlık, “Bilindiği gibi Kars Çimento olarak Kars ilinin ve hatta Ağrı Ardahan ve Iğdır’ı da dahil ettiğimizde 4 vilayetimizin sınırları dahilinde senenin 365 günü 7 gün/24 saat şeklinde bacası tüten tek sanayi kuruluşu olarak 1976 yılından bu yana yani tam 38 yıldır hizmet vermeye devam etmekteyiz. Hoş gerçi bugün aramızda çok kıymetli basın mensubu arkadaşlarımız da bulunuyor ki; her ne kadar onlar belki bir sanayi kuruluşu olmamakla birlikte bir medya kuruluşu olarak, bir anlamda onlar da senenin 365 günü sürekli tetikte olan ve görev başında olmayı gerektiren ve gerçekten yüksek özveri gerektiren bir meslek grubunu temsil ediyorlar. Bu açıdan da onların da bu konuda bizimle birlikte önemli müşterek bir noktamızın bulunduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

EVET KARS HAYVANCILIKTA TÜRKİYE GENELİNDE ÖN SIRALARDA YER ALMAKTA OLUP; BU SEKTÖRDE İLK 5 VİLAYET İÇİNDE YER ALMAKTADIR

Kars’ın bir sanayi şehri olduğunu söyleyebilmenin mümkün olmadığını ifade eden Sarıçamlık, “Hepimizin de bildiği üzere ekonomisi daha çok tarım ve hayvancılığa dayalı bir kenti konumunda diye bilinir ve söylenir. Aslında burada burada şöyle bir realite var ki o da oldukça dikkat çekicidir. Evet Kars hayvancılıkta Türkiye genelinde ön sıralarda yer almakta olup; bu sektörde ilk 5 vilayet içinde yer almaktadır. Halbuki bitkisel üretim açısından bakıldığında ise sanılan çok aksine 81 vilayet içinde 75.’nci sırada yer almaktadır. Bu konuda son derece ciddi sayılabilecek bir dengesizlik söz konusudur. Ancak bu durumu da bir anlamda makul karşılamak gerekiyor ki gerek bitkisel ürün açısından alt yapı yetersizlikleri ve sulama imkanlarının kısıtlı olması, gerekse iklimsel açıdan bu konuda ciddi bir merhale alınabilmesi gerçekten oldukça güç görünüyor.” şeklinde konuştu.

HAYVANCILIĞA YÖNELİK BİTKİSEL ÜRÜN KONUSUNDA YAŞANAN DARBOĞAZIN MUTLAK SURETLE AŞILMASI GEREKİYOR

Kars ekonomisinde tek başına hayvancılığın var olmasının mevcut şartlar içinde bir çözüm yolu olarak görülmediğine işaret eden Sarıçamlık, “Nitekim hayvancılığa yönelik bitkisel ürün konusunda yaşanan darboğazın mutlak suretle aşılması gerekiyor. Yani bir anlamda miğferin yok, süngün yok, silahın yok, hadi onları da geçtim; elin, kolun bacağın yok, ama savaşa çıkmaya, er meydanına çıkıp güreş tutmaya çalışıyorsun. Kendi kendimizi kandırmanın gerçekten bir anlamı yok. Bunları neden mi gündeme getiriyorum? Bahsi geçen tarım ve hayvancılık konusunda somut adımlar atılabilmesi gerçekten de kısa değil, orta veya uzun vadede özellikle devlet tarafından gerçekleştirilebilecek yatırımlara ve proje çalışmalarına bağlı durumda. Halbuki sanayi ve sanayileşme konusu bu şekilde değil… Doğru yapılan bir fizibilite çalışması sonucunda bugün yapılabilecek olan bir sanayi yatırımının karşılığının hemen yarın alınabilmesi pekala da mümkün olabilmektedir. Ancak sanayi ve sanayileşme konusunda bugüne kadar maalesef somut adımların atılmadığını ve bundaki en büyük etkenin de müteşebbislerin profesyonel bir sanayicilik yaklaşımının dışında geleneksel yöntemlerle bu işlerini yürütmeye çalıştıklarından kaynaklandığını düşünüyorum. Evet, Kars ilinde belki üretilen sanayi ürünlerinin il dışına pazarlanması konusunda elbette ki ciddi bir lojistik dezavantajı bulunmaktadır. ” açıklamasını yaptı.

38 YILDIR AYAKTAYIZ

Aynı durumun Kars Çimento için de söz konusu olduğunu söyleyen Sarıçamlık, “Ancak biz tam 38 yıldır ayaktayız. Lojistik açısından belki bir dezavantaj olabilir ancak biraz evvel isimlerini saydığım Ardahan, Ağrı, Iğdırla birlikte 4 vilayetin ihtiyaçlarını karşılayabilecek sanayi kuruluşları olamaz mı? Ama nedense bunlar olmuyor… Yem fabrikası yok, un fabrikası yok, süt fabrikası yok, kurumsal bir peynir veya gravyer fabrikası yok, et kombinası yok, gübre fabrikası yok, hatta elle tutulur bir markası da yok, yok…Özellikle Kars Tiflis Bakü demiryolu hattı projesi, logistik üssü ve hızlı tren projelerinin yakın zamanda devreye alınabilmesi halinde, gerek sanayileşme yatırımlarının, gerekse ithalat ve ihracat imkanlarının mutlak suretle tetikleneceği ve bunların sonucunda da Kars ekonomisinde belirgin bir ivmelendirme yaratabileceği hususu mutlaka göz önünde bulundurulmalı ve önemli bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.” dedi.

NE YOLUMUZ, NE SUYUMUZ NE DE ELEKTRİĞİMİZ VAR

Bu zorlukları Kars Çimento olarak kendilerinin de yaşadığını vurgulayan Sarıçamlık, şöyle konuştu:

“Klasik bir laf vardır, “Bir dokun bin ah işit” diye… Aslında biz de gerçekten şu anda böyle bir durumdayız… Şimdi Kars dışında birine desek ki; “Ya birader biz Kars ilinin tek sanayi kuruluşuyuz, yıllardan bu yana Karsın işgücü istihdamı konusunda önemli bir yere sahibiz, her sene vergi rekortmenliğimiz var, her sene SGK’dan ödül plaketleri alıyoruz. Yıllık ödediğimiz toplam  vergi de yaklaşık 10 trilyonu buluyor, üstelik sosyal sorumluluk gereği Valiliğe, belediyeye il özel idaresine, camilere, muhtarlıklara köylere, askeri birliklere ve bir çok dernek ve camiye tonlarca çimento bağışı yaptığımız gibi okul yapımları, konferans salonları yapımı vs. gibi konularda her zaman katkılarda bulunan bir sanayi kuruluşu durumundayız. Ancak ne yolumuz, ne suyumuz ne de elektriğimiz var.” desek acaba bize ne derler ne düşünürler çok merak ediyorum. Gerçekten de Kars Çimento Fabrikası’nın yolu yok, su hizmeti de almıyor ve su ihtiyacını da kendi kuyularından karşılıyor, elektrik konusuna gelince yaşanılanlar zaten tam bir rezalet… Esasen hepinizin de bizatihi evlerinizde, işyerlerinizde de karşılaşmış olduğunuz üzere; enerji kesintileri ve enerji dalgalanmaları bizlere nefes aldırmıyor. Senenin 365 günü var iken fabrikamızdaki enerji dalgalanmasından kaynaklanan duruş sayısı da senede minimum 300 kez yaşanır hale geldi. Yani neredeyse her gün bir üretim duruşu yaşıyoruz. Bunun bize olan aylık maliyeti yaklaşık 100.000 TL civarında. Ondan sonrada vay efendim Kars ilindeki fabrikalar kapanıyor, müteşebbisler kaçıp gidiyorlar diye veryansın ediliyor… Evet biraz evvel müteşebbislerin yanlış fizibilite ve yanlış hesap kitap yaptıklarından bahsettim, ancak bir de madalyonun diğer tarafı var arkadaşlar… Sanayiye kucak açmaya çalışılırken, var olan sanayiye de ne oranda sahip çıkıldığı da maalesef çok açık bir şekilde ortada. Ancak bu olumsuz durumlara karşın Kars Çimento olarak bizler ne yapıyoruz? Küsüyor muyuz? Daha önceki müesseseler gibi kaçıp gidiyor muyuz? Hayır… Yolumuza ve ilkemize devam ediyoruz… Nedir bizim ilkemiz, yapmış olduğumuz çimento üretimin dışında Kars ili ve halkı için “İyiliğini yap, hayrını yap, denize at…” felsefesi içinde hareket ediyoruz.  İçinde bulunduğumuz Ramazan ayındaki temel ilkelerden biri de bu değil midir zaten?  Bize yakışan da bu değil midir zaten? Sözün özü, maalesef bize verilen bir hizmet yok, ancak biz buna rağmen Kars’a ve Karslı’ya hizmet etmeye devam ediyoruz ve bundan sonra da devam edeceğiz.”

ÇİMENTO’NUN EĞİTİM DESTEĞİ

Bizim bu konularda asla çıkara ve menfaate yönelik bir karşılık beklentilerinin olmadığını kaydeden Sarıçamlık konuşmasına şöyle devam etti:

“Sadece yapılması gerekenin, olması gerekenin yani doğal olanın hayata geçirilmesi ve yerine getirilmesi konusunda yine doğal kabul edilmesi gereken beklentilerimiz var... Hadi yolunu, suyunu bir tarafa bıraktık, neden kaliteli bir enerji alamıyoruz anlaşılır gibi değil. Bakınız buna rağmen biz Kars vilayetine ve Kars halkına yine katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Geçen sene Merkez Bozkale Okulu’nu komple tadilattan geçirdik. Bu sene de aynı şekilde Merkez-Hapanlı Köyü’nde benzer bir proje çalışmasına start verdik. Kısmet olursa bu projeye de Bayramdan sonra başlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde basında da haber olarak yer aldığı üzere, Kars Çayında toplu balık ölümleri yaşandı. Allah’tan ki Çimento Fabrikamız Kars çayının kenarında ya da yakınında değil. Yoksa herhalde bizi de çoktan kefeye koyarlardı. Yok mok desekte bu işi yapsa yapsa çimento fabrikası yapmıştır denecekti. Hatta diyenler bile olmuş sanırım. Halbuki kimseler bilmiyor ki kazın ayağı hiç de öyle değil… Bilmiyorlar ki çimento üretiminde kullanılan tüm malzemeler zaten doğadan elde edilen yine doğal malzemeler olup, herhangi bir kimyasal atık oluşması mümkün değil, bilmiyorlar ki Kars ilinde 27.000 ağaç fidanına sahip olan tek kurum Kars Çimento, bilmiyorlar ki fabrika içindeki yağmur sularını bile toplayıp sisteme kazandıran Kars çimentodan başkası değil, bilmiyorlar ki zaten yasal limitlerin çok altında bir toz emisyonu değeri olmasına rağmen, bu sene toz emisyonu  değerlerini sıfıra yakın değerlere getirebilmek için 7 milyon TL’yi çevre yatırımına ayıran Kars Çimentodan başkası değil. Bakınız fabrikamızda bu sene 10 milyon TL yatırım yapıyoruz. Bu yatırımın yaklaşık 7-8 milyon TL’si çevre yatırımı.”

HER TÜRLÜ ŞİKAYETTE ULAŞIN: 0533 473 81 31

Fabrikanın her an denetime hazır olduğunu ve kendisine her türlü şikayette cep telefonuyla ulaşılabileceğinin altını çizen Sarıçamlık, “Buna rağmen şikayetler olmayacak mı? Sizlere, Valiliğe, Belediyeye, Çevre İl müdürlüğüne şikayetler gelmiyor mu ya da gelmeyecek mi? Gelecek elbette ama ben ne diyorum? Öncelikle şikayeti olan vatandaşımız ilk elden bana ulaşabilir. Cep telefonum 7 gün 24 saat açık… 0533 473 81 31… Velev ki birisi fabrika bacasından toz atıyor şeklinde şikayeti var, gece saat: 03.30 bile olsa beni direk olarak arayabilir. Bizzat kendisine aynı saatte refakat ederek şikayetini birlikte yerinde inceleyebiliriz… Cep telefonum bütün Kars halkına açıktır… Bu kadar net.” diye konuştu.

BASIN MENSUPLARI DA GECE-GÜNDÜZ ÇALIŞIYOR

Basın mensuplarının da zor şartlar altında çalıştığının unutulmaması gerektiğini ifade eden Sarıçamlık, şunları söyledi:

“Tabi bizim sorunlarımızın yanı sıra saygıdeğer basın mensubu arkadaşlarımın da sorunlarında değinmeden geçmek olmaz… Sanayi cephesinde durumlar bu şekilde iken, yerel basın cephesinden de olaylara bakmak lazım… Şunu itiraf etmek lazım ki özellikle basın mensupları açısından gerek kamu ve özel sanayi kurum ve kuruluşları, gerekse halkımız maalesef bu konuda gerekli empatiyi yapamıyor…Onlarında maalesef geceleri gündüzleri yok ve her daim tetikte görev başında olmak durumundalar… Ancak tüm yerel gazetelerimizin gerçekten imkansızlıklar içinde her türlü maddi ve manevi destekten uzak olarak ayakta kalmaya çalıştıklarını ve bu konuda büyük özveri gösterdiklerini de bizatihi üzülerek gözlemliyorum. Bu nedenle birçok basın mensubu arkadaşımızın asli işleri olan gazetecilik dışında farklı bir ek işle meşguliyetlerinin bulunmakta olduğu da bir gerçektir. Yerel basınımız için sorunların en başında şüphesiz ki ekonomik sıkıntılar gelmektedir. Maddi sıkıntı içerisinde olan gazeteler diğer konularda da elbette sıkıntı çekmeye başlayacaklardır. Maddi sıkıntı çeken gazete, haliyle işletme masraflarını karşılayamayacak, tecrübeli ve eğitimli eleman çalıştıramayacak ve bu da gazetenin içerik olarak kalitesizleşmesine neden olacaktır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bugün ekonomik sıkıntı içerisinde olan yerel basının en önemli şikayetlerinin başında, resmi ilan pastasından yeterince pay alamamaları, ticari ilan ve reklam yetersizliği, gazetenin ham maddesi olan kağıdı temin etmenin zorluğu, tiraj sorunları ve devletin yerel gazeteleri maalesef yeteri kadar desteklememesi ve sahip çıkmaması gibi konular gelmektedir.”

ULUSAL BASIN İLE YEREL BASIN ARASINDAKİ EN ÖNEMLİ FARKLILIKLARI…

Sarıçamlık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bunların dışında eğitimli eleman eksikliği, teknolojik alandaki yetersizlikler, halkın yerel gazeteyi yeterince benimsememesi, haber akışlarının ve kaynaklarının tatmin edici düzeyde olmaması gibi konularda yerel gazeteler için oldukça sıkıntı yaratan diğer önemli hususlardır. Sonuç olarak; yerel basınımızın maalesef yeterli devlet desteği yok… Kars halkının yeterli ilgisi ve sahiplenmesi yok… Yeterli kalifiye elemanları yok… Yeterli teknolojileri yok… İlan veren kamu ve özel kurum ve kuruluşlar yok… Duyuru yapanlar, reklam verenler yok…  Gazete kağıt maliyetlerinin nerelere vardığını bilen yok… Kısaca hemen hiçbir şeyleri yok ve maalesef sahip çıkanları da yok…Ancak neleri mi var? Var olan tek şey onların dik duruşları, ayakta kalabilmek için göstermiş oldukları inanılmaz özverileri, kişilikleri ve örnek karakterleri…Bu yüzdende kendilerini bu dik duruşları ve özverileri nedeniyle takdir ve tebrik ediyor, bugün bizlerle birlikte oldukları için de ayrıca çok teşekkür ediyorum. Şunu kesinlikle unutmamamız gerekiyor ki, toplum yaşamında, yerel gazeteler çok önemli bir işlev üstlenir. Bu gazeteler yayımlandıkları kentlerin, hatta ilçelerin insanlarıyla iç içedir, hatta onlardan bir parçadır. O kentin bütün sorunları içinde yoğrulmakta ve okur-gazete ilişkisi çoğu kez, sanki bir aile yakınlığı ve aile ilişkileri boyutlarına kadar varabilmektedir. Ulusal basın ile yerel basın arasındaki en önemli farklılıkların başında da işte bu önemli husus gelmektedir. Bizim basınla olan ilişkilerimize gelince çok şükür ki yerel basında bugüne kadar en azından benim görev yapmakta olduğum 2.5 sene boyunca olumsuz yönde bir haber ile muhatap olmadık ancak gerçekten de olumsuz yönde bir habere sebebiyet verecek bir olumsuz aksiyonumuz da olmadı… Şu da maalesef bir gerçektir ki insanlar psikolojik olarak gazetecilere hep şikayetçi oldukları konularda bildirimlerini yaparlar… Memnuniyetini dile getirenler çok azdır… Şu anda gazeteci arkadaşlarıma dönüp sorsam ki arkadaşlar çimento fabrikası konusunda size bugüne kadar memnuniyetini ileten bir vatandaşımız oldu mu? Hayır yoktur… Ama işte ne yazıktır ki 100 kişiden 98’inin memnun olduğu bir ortamda büyük bir olasılıkla fabrikamızla kişisel problemi olan birkaç kişinin sesi, memnuniyet duyduğu halde sesini çıkarmayan 98 kişinin önüne geçebiliyor…İşte bu açıdan gazeteci arkadaşlarımız çok dikkatli olmaları büyük önem taşıyor. Ki bizim yerel basındaki arkadaşlarımız da zaten bu tecrübeye sahip olan arkadaşlarımız.”

HER TÜRLÜ EKONOMİK YAPILANMANIN İÇİNDE VAR OLMA YOLUNDAYIZ

Sarıçamlık konuşmasını şu cümlelerle tamamladı:

“Sonuç olarak şunu açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum ki, kentimizin kalkınması için Kars Çimento olarak muhtelif fikir ve projelerimizle yola devam etme azim ve kararlığında olmakla birlikte; gerek Kars ili yerel yönetimleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve siz değerli basın mensuplarının da görüş ve düşünceleriyle birlikte her türlü sinerjiyi oluşturma, gerekse her türlü ekonomik yapılanmanın içinde var olma yolunda yine her türlü iş birliğine hazır durumda olduğumuzun da özellikle bilinmesini istiyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle; tüm Kars halkımızın, çok değerli basın mensubu arkadaşlarımızın ve siz değerli Kars Çimento çalışanlarımızın Mübarek Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”