1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. İnsanlığa Karşı Yapılmış Bir Cinayet
İnsanlığa Karşı Yapılmış Bir Cinayet

İnsanlığa Karşı Yapılmış Bir Cinayet

Azerbaycan Kars Başkonsolosu Ayhan Süleymanlı:“20 Ocak Faciası Azerbaycan Halkına ve İnsanlığa Karşı Yapılmış Bir Cinayettir”

A+A-

Azerbaycan'da, 1990'da yaşanan ve tarihe "Kanlı Ocak" olarak geçen 20 Ocak katliamının 25. yıl dönümü dolayısıyla Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu tarafından anma programı düzenlendi.

Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen programa, Vali Yardımcısı Akif Pektaş, Belediye Başkan Vekili Tahsin Güngören ve Başkonsolos Ayhan Süleymanlı ile çok sayıda davetli katıldı.

Saygı Duruşu ve her iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başlayan programda konuşan Azerbaycan Kars Başkonsolosu Ayhan Süleymanlı ; "20 Ocak Faciası Azerbaycan Halkına ve İnsanlığa Karşı Yapılmış Bir Cinayettir" dedi.

Başkonsolos Süleymanlı sözlerini şöyle sürdürdü :“Azerbaycan halkının tarihine Kanlı Yanvar Faciası (Kanlı Ocak Faciası) gibi dahil olmuş 20 Ocak 1990 ta rihli olayların üzerinden tam 20 yıl geçiyor.

Yirmi beş yıl önce Azerbaycan halkının kaderinde kötü ve korkulu günler yaşanıyordu. Halkımız Sovyet harp makinesinin zoruna maruz kalmıştı.

Halkımız Mihail Gorbaçov başta olmakla Sovyet İmparatorluğu’nun yönetimi tarafından saldırıya uğramış, suçsuz insanlar kurşuna dizilmiş, tankların altında ezilmişti. 20 Ocak faciası Azerbaycan halkını korkutmak, onun milli uyanışını, toprak (Karabağ) uğrunda  azmini mahvetmek, onurunu kırmak amacı taşıyan menfur planın bir hissesiydi.

Ama 20 Ocak, Azerbaycan halkının tarihinde, sadece ağıt ve acı ile hatırlanacak gün değil. 20 Ocak hem de halkımızı şan ve şeref günüdür. Halkımız o gün üstüne saldıran dehşet verici kabusa, Sovyet askeriyesinin  korkunç güruhuna karşı göğsünü vermeyi ve kendi kimliğini ve metanetini nümayiş ettirmeği başardı. 20 Ocak olayları Azerbaycan halkının özgürlük mücadelesine kalkmak, çiğnenmiş haklarının, istiklalinin iadesi uğrunda savaşmak azmine sahip olduğunu bir daha gösterdi. 1990 yılının 20 Ocağı Azerbaycan’ın istiklal yolunun ilk şehitlik zirvesiydi.

Sovyet Devleti’nin savaş makinesinin o gün Azerbaycan halkına yönelik terör eylemi insanlığa karşı işlenmiş en ağır cinayetlerden biri olarak insanlık tarihinde siyah bir sayfa olarak kalacaktır. İstiklali, ülkesinin toprak bütünlüğü uğruna mücadeleye kalkmış sivil ahalinin cezalandırılması, kitlesel terör neticesinde yüzlerce suçsuz insanın katledilmesi ve yaralanması totaliter Sovyet rejiminin düşüşü arifesinde onun cinayetkar mahiyetini tüm dünyaya bir kere daha gösterdi.

Gorbaçov’un fermanı geçerli olacağı saate kadar (20 Ocak 1990, Saat 00.00) 9 kişi öldürülmüştür. Bakü’de olağanüstü hal ilan edilmesi hakkındaki bilgi ise halka 20 Ocak sabahı saat 07.00 da Azerbaycan Radyosu aracılığıyla bildirilmiştir. Bu saate  kadar öldürülen kişi sayısı 100 civarındaydı. Oysa Gorbaçov’un Azerbaycan’a görevlendirerek gönderdiği yüksek makamlı emisarlar utanmadan Bakü’de olağanüstü hal ilan edilmeyeceğini beyan etmişlerdir. Eli yüzlerce insanın kanına bulaşmış  Mihail Gorbaçov  başkanlığında Sovyet İmparatorluğu yönetiminin  rezil siması, bakınız, buydu…

Tanklar, zırhlı araçlar Bakü caddelerinde önlerine çıkan her şeyi ezmiş askerler her yanı kurşun yağmuruna tutmuşlardır. İnsanlar sadece caddelerde değil otobüslerde hatta evlerinde otururken bile mermilere hedef olmuşlardır. Yaralılar için gelen ambulanslar ve ilkyardım ekiplerine de ateş açılmıştır. Birkaç gün içinde 137 kişi öldürülmüş, 700 kişi yaralanmış ve 800’den fazla kişi gözaltına alınmıştır. 

1990 yılının Ocak olayları ayın 19’dan 20’sine geçen gecenin kanlı kıyımları ile bitmedi. Kızıl imparatorluk ordusu bu kanlı misyonunu Azerbaycan’ın ayrı ayrı bölgelerinde de katiller, tutuklamalar, işkenceler devam ediyordu.

25 yıl önce “demokratik dünya” Bakü’deki kanlı terör hadiselerini “Sovyetler Birliği’nin iç meselesi” adlandırdı. Sonra da bu “demokratik dünya” eli kanlı Gorbaçov’a Nobel Barış Ödülü verdi.

Gorbaçov’un kıskançlığı ve Ermenilerin fetvası ile 1987’de Sovyetler Birliği yönetiminden uzaklaştırılan, ama bundan sonra da Moskova’nın takip ve baskılarına maruz kalan Haydar ALİYEV Bakü’de gerçekleştirilen facianın ertesi günü 21 Ocak’ta Azerbaycan’ın Moskova’daki daimi temsilciliğine gelip basın toplantısı yapmış ve keskin beyanatla Sovyet yönetiminin Azerbaycan halkına karşı saldırısını açık bir biçimde kınamıştır. Haydar ALİYEV’in Sovyet İmparatorluğunun merkezinde, dünyanın onlarla medya temsilcisinin karşısında verdiği bu beyanat güçlü etki doğurdu.

O müthiş günlerde dünya devletleri Bakü’deki olayları görmezden gelirken, Türk halkı Azerbaycan’daki kardeşlerinin acısını paylaştı. Türkiye’nin çeşitli illerinde halk sokaklara çıkarak Sovyet Ordusunu telin etti.

20 Ocak ve Azerbaycan tarihinde bundan önceki feci olaylar XX. yüzyıl boyunca halkımıza karşı yürütülen düşünülmüş siyasetin tezahürüydü.  

1990 yılının Ocak kıyımı ne kadar feci olsa da Azerbaycan Halkının iradesini, istiklal uğrunda mücadele azmini kıramadı. O dehşetli gecede  helak olan vatan oğulları Azerbaycan tarihine parlak sayfa yazdılar, halkın milli özgürlüğü, istiklali için yol açtılar...

Devlet bağımsızlığının kazanıldığı ilk yıllarda  iktidar uğrunda mücadeleden başka bir iş bilmeyen o dönemdeki Azerbaycan yönetimi 20 Ocak kıyımının siyasi-hukuki olarak değerlendirilmesi ve suçluların belirlenmesi için bir çaba sarf etmemiştir. Yalnız Azerbaycan halkının umum milli lideri Haydar ALİYEV siyasi yönetime döndükten sonra, 1994 yılında Kanlı Ocak olayları  siyasi-hukuki açıdan tam olarak değerlendirildi, facianın suçlularının adları açıklandı… Haydar ALİYEV 20 Ocak olaylarına siyasi kıymet verirken demiştir: “XX. yüzyıl tarihinde totalitarizmin türettiği en kanlı terör eylemlerinden biri olan 20 Ocak Faciası’nda Azerbaycan halkına karşı gerçekleştilmiş cinayet aslında beşeriyete, hümanizme, insanlığa karşı hayata geçirilmiş dehşetli bir ameldir. Bu cinayeti işleyenler şimdiye kadar cezalarını almamışlar. Halkımız emindir ki, suçlular tarih, beşeriyet, öylece Azerbaycan halkı karşısında cevap vermeli olacaklar”.

Bakü’nün en yüksek noktalarından birinde  her bir Azerbaycanlı için mukaddes ant yerine çevrilmiş bir mekan var. Bu, 20 Ocak kurbanlarının ve Ermenistan’ın askeri saldırısına karşı muharebelerde helak olanların defnedildiği Şehitler Hıyabanı’dır. Milli önderimiz Haydar ALİYEV şehitlerin hatırasının aziz tutulmasına her zaman dikkatle yaklaşıyordu. Dahi siyasetçinin layıklı devamcısı Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV bu geleneğe sadık kalmışlar. Ülke başkanının talimatı ile Şehitler Hıyabanı yeniden imar edilmiştir. Her yıl  20 Ocak’ta binlerce insan burayı ziyaret eder, vatanın özgürlüğü ve istiklali uğrunda canlarından geçmiş Azerbaycan evlatlarının aziz hatırasını ihtiramla yad eder. Yıllar geçecek, nesiller değişecek, lakin vatan evlatlarının hatırası yüreklerde ebediyen yaşayacaktır.  

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.