Salih ŞAHİN

Bazen bir görkemli bina veya yer görerek heyecanla oraya gideriz. Ama beklediğimiz hizmeti göremeyince hayal kırıklığına uğrarız. Bazen de verilen hizmet çok iyi olur. Ama dış görünüşüne bakınca yine şaşırırız. Şimdi size Kars’tan bir örnek vereyim. Ben de şok oldum.

Bilindiği gibi Kars Devlet Hastanesi önceden şehir stadı yakınında hizmet veriyordu. Sonra DSİ müdürlüğü yakınında, daha sonra da Karayolları Bölge Müdürlüğü karşısında adını değiştirerek Kars Harakani Devlet Hastanesi olarak hizmete girdi. Bölge hastanesi olan bu bina ve ekipten daha güzel hizmetler bekledik. Birçok yetkili ve siyasi de överek bitiremedi. Ben de bir gazeteci olarak “Artık Erzurum’a gitmeyeceğiz” diyerek doğrusu seviniyordum.

Son zamanlarda çokça yakınmalar oluyordu. Çoğunun abartı olduğunu düşünüyordum. Taa ki geçtiğimiz güne kadar. Son günlerde Kars’ta yaşanan bazı olumsuzluklardan olacak ki tansiyonum yükseldi. Gece acile gittik. İlaçla düşürdüler. Ertesi gün hastanenin Kardiyoloji bölümüne gittim. Doktor sağ olsun ilgilendi. Tansiyona bakıldı ve “Yüksek” denerek “Yan odaya gidin size holter takılacak, sonuca bakıp ilaç ile tedaiye yönlendireceğiz. Ayrıca kan tahliliniz de istiyorum” dedi. Bir de ilaç reçetesi verdi.

Holter odasına gittik,” Size ayın 23’ünde holter verebiliriz. Biz de sadece 2 holter var onlarda sıra ile hastalarda. O güne kadar bekleyeceksiniz” dedi. Israrımıza rağmen elde başkası olmadığından holter alamadık. Bir gün sonra da kan tahlili sonucunu almaya gittim. Sonuç alma görevlisi, sonucun doktorda olduğunu, çıktı veremeyeceklerini söyledi. Üst katta başka bir görevliye gittim o da “Emir var tahlilleri veremiyoruz doktorunuzdan alın” dedi. Ben de ilgili doktora giderek kapıda uzun süre sırada bekledikten sonra içeri girebildim. Sonuca bilgisayardan baktılar “Durum iyi ama çıktı veremiyoruz, sadece biz görebiliyoruz” denildi. Sebebini sorduğumda, öyle karar alındığını kâğıt sıkıntısı bulunduğunu söylediler.

Doktora, holter olmadığını söyleyince, Araştırma Hastanesine gitmemi önerdi. Ben de “Bana tahlil sonucunu vermiyorsunuz. Orda ada isterlerse bana yazık değil mi?” dedim. “ O zaman sizde burada işlem yapıldığını söyleyin. Sadece holter verirler,” diye öneri de bulundu. Ben de bu olumsuzluklar nedeniyle, tansiyonum iyice artarak, Harakani Hastanesi’nin Başhekimliğine gittim. Başhekimin Ankara’da olduğunu, yardımcısının da 3 hastanede görevli olduğunu, aslen Selim’de görevli olduğunu söylediler. Ancak hastane müdür yardımcısı Azer Hanım ile görüşüp sıkıntıları anlattım. O da koskoca Hastanede 3-4 holterin olduğunu, arızalı olduklarını 2 tanesinin çalıştığını, onların da hastalara takılı olduğunu anlattı. Tahlil sonuçlarının da elden verilmediğini, bunun kâğıttan tasarruf nedeni ile idarece uygulandığını söyledi.

Şimdi soruyorum bir bölge hastanesinin ağlatan durumunu. Tansiyon hastalarının takibi 25-20 gün sonra takip ediliyorsa, hastanede 2 adet varsa, tahliller elden alınamıyorsa oraya sağ giden hasta oluyor ve derdinizi söyleyecek idareci de bulamıyorsanız vay halinize. Övmekle burayı bitiremiyoruz ya…

Ha… Unutmadan bir şey daha!

Geçtiğimiz gün, dişimden de rahatsızlandım. Diş hastanesine gittim. Film çekildi ve bana “ Siz Erzurum’a Diş Hekimliği Fakültesi’ne gidin. Orada yaptırın” dediler. Yani biz, Erzurum’dan bu gidişle kurtulamayacağız. Gazeteci olarak benim başıma gelenlerin çoğu vatandaşın başına geliyorsa siz düşünün…

Kars’a çok yazık oluyor!..