Kars’ın Arpaçay İlçesi’nde Hacı ve Zeynep Gümler çiftinin 3 çocuğunun birer ay aralıklarla uykuda hayatını kaybetmesi olayının aydınlığa kavuşması için otopsi raporları beklenirken, aileye yeni bir yapılması için Kaymakamlık harekete geçti. Aileyi köyünde ziyaret eden Kaymakam Faruk Erdem, evin yapılacağı alanda incelemelerde bulundu ve her zaman ailenin yanında olduklarını, olmaya da devam edeceklerini söyledi.

Yasa bürünen Tomarlı köyünde Cuma namazında ölen çocuklar için dua edildi, fatihalar okundu. Arpaçay Kaymakamı Faruk Erdem de Cuma namazında dua ettikten sonra aileyi ziyaret etti. Kaymakamlık tarafından olayın yaşandığı eve 100 metre mesafede yapılacak olan ev için arsanın tapu tahsis işlemlerinin hızlandırılmasını ve bir an önce evin yapılması gerektiğini söyledi. Çocukları ölen Hacı Güler’in babası Yaşar Güler’den arsa ile ilgili bilgi alan Kaymakam Erdem, ailenin doğal olarak çocuklarını kaybettiği evde yaşamak istemediklerini, Kaymakamlık olarak da bu isteği yerinde buldukları için aileye kol kanat germek istediklerini belirtti. Konuyla ilgili Vali Günay Özdemir’e de sık sık bilgi verdiğini ifade eden Kaymakam Erdem, Vali Özdemir’in Güler ailesiyle yakından ilgilendiğini ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavirliğinin de gelişmelerle ilgili bilgilendirildiğini kaydetti. Devletin ilgili tüm kurumlarıyla Güler ailesini yakın takibe aldığını da kaydeden Erdem, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğünün de uzman ekipleriyle aileyle bağlantı içinde olduklarını vurguladı.

YENİ EV 2 DÖNÜMLÜK ARSA ÜZERİNE YAPILACAK

Çocukları ölen Hacı Güler’in babası Yaşar Güler ile amcası Sevdakar Güler’e ait olan arsanın tapu işlemlerinin Hacı Güler adına kaydı için çalışmalar hızlandırıldı. Yaşar Güler, “Kardeyim bana vekaleti verdi. Bende en geç Pazartesi günü satışını oğlum Hacı’nın üstüne yapacağım.” dedi.

ÇOCUKLARIN ÖLDÜĞÜ EV YAPILMADAN ÖNCE TAHIL AMBARI OLARAK KULLANILIYORDU

Yaşar Güler ayrıca, torunlarının öldüğü evin yapılmadan 7 ay öncesine kadar tahıl ambarı olarak kullanıldığını söyleyerek, “Burası tahıl ambarıyla, ekmek pişirmek için tandır vardı. Bir tarafında da garaj vardı. Onları kaldırdıktan sonra bu ev yapıldı. Eskiden de bizim bulduğumuz burada yatır veya bu anlamda başka bir şey, şehitlik falan da yoktu. Biz öyle biliyoruz.” diye konuştu.

BABA HACI GÜLER, ÖLÜM ODASININ DUVARINA ÇOCUKLARININ İSMİNİ YAZDI: ENES, AYBÜKE, GÖZDE

Oğlu Hacı Güler’in ölen çocuklarının acısıyla her dakika kahrolduğunu, dün de evin duvarına çocukları Enes, Aybüke ve Gözde’nin isimlerini yazdığını belirten Yaşar Güler, “Oğlum Hacı Güler, evlatlarının ölümüne bir türlü tahammül edemiyor. Sürekli onların acısını yaşıyor. Böyle çocuklarını sürekli anıyor, bir yerlere bir şeyler yazıp karalıyor. Durumu şu an hiç iyi değil. Hep üzüntü içinde. Hayatta olan çocuğu Irmak’ın sağılığından çok endişe duyuyor. Ailesinin sağlığını çok endişe ediyor. ‘Acaba ona da bir şey olacak mı, acaba yaşayacak mı, acaba bu bir hastalık mı, ya bu şekilde devam ederse ne olacak?’ diye korkuyor. Otopsi raporları da gelmedi onların sıkıntısı da bir başka.” şeklinde konuştu.

SAVCIYA İFADE VERDİLER

Anne Zeynep Güler, savcıya verdikleri ifadeyi anlatarak, “Savcı bey bana çocuklarımın nasıl öldüğünü sordu. İlk çocuğumun ölümünde şüphelendiklerini söylediler. ‘Ama çocuktan her hangi bir darp ve parmak izi gibi bir şey çıkmadığı için biz sonradan utandık’ dediler. Ben çocuklarımın hepsinin nasıl öldüğünü anlattım. Sonra ben ağlayınca beni adliyeden çıkardılar.” dedi.

Baba Hacı Güler de, “Otopsimizin sonucu bir an evvel çıksın. Tüm yetkililerden bunu istiyorum. Hiç değilse san kalan Irmak’ı yaşatalım. Herkes yardımcı olsun Irmak’ı yaşatalım. Bir televizyon kanalında bir haber duydum, koştum otopsinin sonucu çıktı dediler. Ama baktım ön sonuç çıkmış. Her hangi bir boğulma ve zehirlenme çıkmamış. Diğer otopsi sonuçları halen gelmediği için bekliyoruz. Savcıya verdiğimiz ifade de bize ‘şüphelendiğiniz komşularınız var mı? her hangi bir şahıstan şüpheleniyor musunuz? Ben tabi kimsenin günahını alamam. Otopsi sonuçları çıkınca her şey ortaya çıkacaktır. İnşallah hayırlı cevaplar çıkar ve bu cevaplar içinde de Irmak’ın yaşama şansı çıkar. Çünkü Irmak’tan çok korkuyorum. Halen daha korkuyorum. Allah Irmak’ı saklasın. Buradan doktorlara da sesleniyorum. Ne olur Irmak’ı yaşatalım.” ifadelerini kullandı.

ANNE VE BABA ERZURUM’DA SAĞLIK TARAMASINDAN GEÇİRİLDİ, TETKİK RAPORLARI BEKLENİYOR

Arpaçay Kaymakamı Faruk Erdem, “İlk ölüm gerçekleştikten sonra tabi ikinci ölüm gerçekleşiyor. İlk ölümü aile doğal ölüm olarak karşılıyor. İkinci ölümde ilk ölümle aynı şekildeş, uykuda gerçekleştiği için bir şüphe doğuyor. Savcı tarafından otopsi için Erzurum’a gönderiliyor. Tabi böyle bir olay olunca bizde müdahale etmek zorunda kaldık. Özellikle sosyal inceleme arkadaşlarımızı incelemeye gönderdik. Erzurum Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi’nde sağlık taramasından geçmesini sağladık. Bu süreç devam ederken üçüncü ölüm meydana geldi. Bu ölümde diğer iki ölüm gibi gerçekleşti. Bu da olunca ölen üçüncü çocuk da otopsiye gönderildi. Anne ve babanın ikinci çocuğun ölümünden sonra Erzurum Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi’nde kontrolden geçirildiğini belirten Kaymakam Erdem, “Biz aile ile ilgili araştırma yaptık. Ama onlarda gelmediği için elimizde herhangi bir ipucu yok. Bu ölümlerin neden kaynaklandığı hakkında elimizde net bir bilgi yok. Biz bu aile hakkında, ölümler hakkında ailenin Erzurum’daki sağlık taraması raporlarını da aldıktan sonra net bir bilgi edinebileceğiz.” diye konuştu.

CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MÜŞAVİRLİĞİ KONUNUN TAKİPÇİSİ

Kaymakam Erdem, Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavirliği’nin konunun takipçisi olduğunu da belirterek, “Eğer tedavisi olmazsa, bir çare bulunmazsa biz aile reisi ile görüştük Ankara’ya tedaviye yollayacağız. Süreci şuan yerel ve ulusal basın olsun, siyasetçiler olsun herkes takip ediyor. Şuan ülkenin gündemine düştü. Cumhurbaşkanlığı Basın Müdürlüğü de olayın takipçisi. Onlarda bizden sık sık bilgi aldılar, konuyla ilgili olarak. Aynı şekilde sayın Vali’miz olayın üzerinde hassasiyetle duruyor. Ailenin psikolojik durumu şuanda çok zor. Psikoloji doktorlarımız şuan aileye destek veriyor. Aile eve girmek istemiyorlar haliyle 3 tane evlatları orada vefat etti. Bu açıdan süreç çok yönlü devam ediyor. Bir noktaya ulaşabileceğimize inanıyorum. Aile 3. ölümden sonra bizden bir ev istedi. Bizde Arpaçay Belediyesiyle olarak köyün başka bir mahallesinde kendilerine 50 m2 bir ev yapacağız. Şuan net bir bilgi yok her şey otopsi sonucundan ibaret değil. Tabi sağlık raporları da göz önüne alınacak. Biz ilk ölümde de ikinci ölümde de aileye taziyeye gittik. Tabi ikinci ölümde aileyi Erzurum’a gönderdik. Ama üçüncü ölümde gelince bizi derinden sarstı. Tabi üçüncü ölümden sonra ailenin de bir takım talepleri oldu. Onları da yerine getireceğiz.” şeklinde konuştu.

ANNE İLK ÇOCUĞUN ÖLÜMÜ ARDINDAN BABA DA İKİNCİ ÇOCUĞUN ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN RÜYA GÖRDÜ

Anne Zeynep Güler’in ilk çocuğu Aybuke Güler’in (3.5) ölümünden sonra bir rüya gördüğü rüyasında iki beyaz giysilinin gelip ‘şimdi hangi çocuğunuzu alalım’ dediği, babanın da 2. çocuk Enes Güler’in (5) ölümünden sonra benzer bir rüya gördüğünün belirtilmesi üzerine Kaymakam Erdem şunları söyledi:

“Bir takım söylentiler var ama bizim için önemli olan ailenin sağlık raporlarıdır. Biz ailede genetik bir hastalık olduğunu düşünüyoruz. Bu süreç aile için çok zor bir süreç tabi bir takım rüyalarda görebilirler o an ki ruh hallerini rüyalarına yansıtabiliyorlar. Otopsi raporlarını şuan bekliyoruz, sağlık raporları da haftaya elimize ulaşacak.”

4 çocuklu Hacı Güler (35) ve Zeynep Güler’in (25), 3.5 yaşındaki kızları Aybüke Güler 21 Şubat’ta, 5 yaşındaki Enes Güler 7 Nisan’da, Gözde Güler (5 aylık) 21 Mayıs’ta uykularında hayatını kaybetti. Aile, 6.5 yaşındaki çocukları Irmak Güler’in benzer bir durumda hayatını kaybetmesinden endişe duyuyor ve Irmak’ın kurtarılmasını istiyor.

4 çocuklu Hacı Güler (35) ve Zeynep Güler’in (25), 3.5 yaşındaki kızları Aybüke Güler 21 Şubat’ta, 5 yaşındaki Enes Güler 7 Nisan’da, Gözde Güler (5 aylık) 21 Mayıs’ta uykularında hayatını kaybetti. Aile, 6.5 yaşındaki çocukları Irmak Güler’in benzer bir durumda hayatını kaybetmesinden endişe duyuyor ve Irmak’ın kurtarılmasını istiyor.