Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) ve Harakani Vakfı tarafından, “Fütüvvet Medeniyetimizin Manevi Mimarlarından Ebu’l Hasan Harakani ve Horasan Erenleri” Konulu 2. Uluslararası Harakani Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, Dünyaya sultan olmanın sırrını Harakani Hazretlerinin fısıldadığını söyledi.

Vali Tuna konuşmasına,  “İlahi aşk mayasıyla yoğrulan ve asıl gözün kafalarımızda değil, gönüllerde olduğunu söyleyen Yunus’un; iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak için yaşayan ve insanlık gölüne İslami değerleri mayalayan Nasreddin Hoca’nın ve aynı değerler uğruna hayatını vakfeden, yiğitler yiğidi Battalgazi’nin memleketi Eskişehir’den sizlere gönüller dolusu selamlar getirdik.” sözleriyle başladı.

Harakani Hazretleri’nin tek derdinin gönüllere girmek olduğunu; taatın “kalb, nefs ve dil” ile yapılmasını öğütlediğini ifade eden Vali Tuna, “Harakani, ebedi saadete götüren fütüvvet yolunu da bizlere açmıştır. Anadolu’nun Türkleşmesinde büyük etkisi olan ve fütüvvetin “elini, belini, dilini korumak” şeklinde belirtilen ahlâk ilkesini benimsemiş âhilik ise; fütüvvetin Anadolu’da aldığı isimdir.” dedi.

Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir’in bu manadaki önemine de değinen Vali Tuna, “Vicdanını kendi üzerine gözcü koyan, helalinden kazanan; kalbi Allah’a, kapısı yetmiş iki millete açık olan sanat erbabların yetiştirildiği âhiliğin teşkilatlandığı ilk illerden biri de Eskişehir’dir. Hem “Türk Dünyası Kültür Başkentliği” hem de “Unesco Somut Olmayan Kültürel Miras Başkentliği” ile çifte başkentlik heyecanını yaşadığımız şehrimizde;  fütüvvet ruhu ile âhilik kültürünü geleceğe hak ettiği değeri vererek aktarmamız gerektiğinin idraki ile, sadece mesleki anlamda başarılı bireyler değil, aynı zamanda değerleriyle kuşanmış bir ruh güzelliğine sahip nesiller yetiştirmek gayesiyle farklı disiplin ve alanlardaki etkinliklerde azimle çalışmaktayız.” diye konuştu.

Vali Tuna konuşmasına şöyle devam etti:

“Yüreğimizi ortaya koyarak hayata geçirdiğimiz 400’e yakın çoğu uluslararası etkinlikte; elimizi taşın altına koyarak gerçekleştirdiğimiz ve 10 binden fazla gencimizin yer aldığı Türk dünyası gezilerinde; şehrimizi ve gönülleri âbâd ve mamur eylemek için inşa ettiğimiz mimari eserlerde, yayınladığımız kitaplarda; kısacası ürettiğimiz her işte, çalışmanın niceliğinden çok; niteliği, kalitesi, yararlılığı noktasına odaklandık. Türk dünyası gönül medeniyetini geleceğe taşımak için çıktığımız bu gönül yolunda sağlam adımlarla ilerlerken, ürettiklerimize sevgimizi katmayı ilke edindik. Ve Harakani Hazretlerinin işaret ettiği fütüvveti, bir nostalji duygusuyla yad etmeyi değil, yaşanılır hâle getirmeyi ümit ediyoruz. Bunun için fütüvveti iyi anlamak ve iyi anlatmak gerektiğine inanıyoruz.”

Vali Tuna daha sonra şunları söyledi:

“Fütüvvet; organların şahitlik edeceği bir günde henüz vakit varken, henüz nefes alıp vermekteyken yüzü ak, kalbi pak ve mertlik hususunda gözü pek olmaktır. Yani fütüvvet tamamen güzel ahlâkı yaşanır hâle getirmekten, toplumda barışı ve huzuru tesis etmekten ibarettir. İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı demek, kerem sahibi olmaktır. Başkalarının kusurlarını bırakıp kendi iç muhasebemizi yapmak, kendi hatalarımızla yüzleşmektir. Her işin bir adabı olduğunun farkında olarak usul erkân bilmektir. Kısaca fütüvvet; edebli olmaktır. Ve bu edeb dairesinde dünyaya sultan olmanın sırrını Harakani Hazretleri fısıldar ve  ‘Dünyâ, peşinden koştuğun sürede senin padişahındır. Ondan yüz çevirince, sen ona sultan olursun.’ der.”

Konuşmasının ardından Harakani Vakfı Başkanı Yavuz Uzgur, Vali Tuna’ya plaket takdim etti.