1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Doç. Dr. Öncül Başkan Seçildi
Doç. Dr. Öncül Başkan Seçildi

Doç. Dr. Öncül Başkan Seçildi

Türk Ocağı Kars Şube Başkanı Doç. Dr. Kürşat Öncül...

A+A-

Türk Ocağı, Kars Şubesi toplandı. Toplantı, gerçekleştirilen genel kurulun Türk Milletine ve Kars’a hayırlı olması dileğiyle Kur’an okunarak başladı. İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından belirlenen divan kurulu toplantının gündem maddelerini katılımcılara duyurdu. Tek listeyle gerçekleştirilen genel kurul sonrasında üyelerin görüş ve önerileri, dilek ve temennileri alındı. Kafkas Üniversitesi öğretim üyelerinin ve personelinin yoğunlukta olduğu toplantı sonrasında günün anlam ve önemine istinaden anı fotoğrafları çekildi. Türk Ocağı Kars Şube Başkanı seçilen Doç. Dr. Kürşat Öncül, kendisinin ve arkadaşlarının Türk milleti adına hizmet üretmek Kars’ın sorunlarına çözümler aramak ve derneğin misyonuna uygun olarak çalışmak üzere görev aldıklarını belirterek bu bayrak altında yaşamaktan gurur ve onur duyan herkese kapılarının sonuna kadar açık olduğunu vurguladı.

Öncül, “Türk Ocakları, 1912 yılında 190 Tıbbiyeli tarafından kurulmuş ve Cumhuriyet döneminde Türkiye’de millî devletin oluşumuna katkıda bulunmuştur. 1931’de 260’ı geçen şubesi, 30 bini aşkın üyesiyle olmasına karşın çeşitli nedenlerle kapatılmıştır. 6 Ekim 1924’te Kars’ı ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kars Türk Ocaklarını da ziyaret etmiş ve burada kendisi için hazırlanan etkinliklerden memnuniyetini daha sonra dile getirmiştir.” dedi.

Genel kurulda Başkan seçilen Doç. Dr. Kürşat Öncül Kars Siyaset Gazetesi’nin sorularını cevapladı. Türk ocaklarının Kars’ta kurulma amaç ve kurulduktan sonraki faaliyetleri yönündeki soruları yanıtlayan Öncül; “Biz Türk Ocakları olarak 1912 yılında kurulmuş bir derneğiz. Kuruluş tarihinde 50 yıllı bir süreç söz konusudur. 120 tane tıbbiyelinin kurmuş olduğu bir dernek olmakla birlikte, aslında bunun alt yapısına bakmak lazım. 1839 yılından beri var olan batıya açılma, Osmanlının gerileyip çöküş sürecine geçişi, milliyetçi akımların var olup,  var olan milliyetçi akımların daha ziyade balkanlarda yansıması, Osmanlının zayıflaması Osmanlı İmparatorluğu içerisindeki aydınlarında Türk Milliyetçiliğinin doğmasını ve bunun sistemli bir şekilde yürütülmesi için bir dernek çatısı altında toplanmayı, o zamanki tarihi süreçte bir zorunluluk getirilmiştir. Bu bağlamda Türk Ocakları 1931 yılına kadar Kars’ta yüzlerce üyeyle, oldukça aktif bir halde var olan bir dernektir. Birçok şubesi kuruluyor. 6 Ekim’de Kars ve Sarıkamış ziyaretleri ile ilgili tutulan zabıtlar, İsmet İnönü’ye çekilen telgraflar ve bunlarla ilgili sözlü kaynaklardan bildiğimiz üzere Türk Ocağını Kars içerisinde, Sosyal, Kültürel, Eğitim ve diğer her alanda alt birimlerin oluştuğu ve bu birimlerin varlık amaçlarının gerçekleştirilmesi için kurulduğunu biliyoruz. 1931 yılında kapatılıp bir süre sonra açılmasını müteakip bir süre sonra yeniden kapatılmıştır. Uzunca bir süre gerek genel merkez gerekse Kars içerisindeki Türk ocaklarıyla duygusal fikirsel iletişim içerisinde olan kişiler tarafından Türk Ocaklarının Kars’ta yeniden faaliyete geçirilmesi gereklerinin olduğunu, bu bölgedeki sosyal kültürel eksikliklerin giderilmesi için tekrar kurulması gerektiği fikrinde birleşildi. Birçok kurumun çeşitli partilerle birlikte hareket ettikleri böyle olunca da insanların çeşitli faaliyetlerden imtina ettiği yönünde görüş bildirildi. Biz de arkadaşlarla bu zarureti faaliyete dönüştürerek bu hareketi Kars’ta yeniden yaratmak adına böyle bir çalışmanın içerisine girdik. Genel merkezle bu anlamda yaptığımız istişarede, Türk Ocaklarının bölgede yeniden yapılanması yönündeki mevcut çalışmalar kapsamında, Ardahan ilinde Türk Ocağının kurulma aşmasında olduğunu, Artvin ilindeki Ocağın faaliyetlerini yaygınlaştırdığını, yakın süreçte Iğdır’da yeniden faaliyete geçirileceğini, Bu bölgenin Türklük ve Türk Milliyetçiliği açısından önemli bir coğrafya olduğunu söyledik. Türk dünyası ve Kafkasya bağının bu coğrafyada var olduğuna dikkat çekildi. İlerleyen süreçte, Bakü Tiflis Kars demiryolunun Gürcistan, Azerbaycan ve Türkiye ilişkilerini daha da güçlendireceğinden bu önemin arttığı, sosyolojik ekonomik ve politik açıdan bu bölgenin vazgeçilmez önem taşıdığı fikrinde birleşildi. Türk Milliyetçiliğinin olmazsa olmaz değerlerini barındıran bu bölgede Türk Ocaklarını kurulması yönünde destek gördük. Bu çalışmalar neticesinde 10 Eylül tarihi itibari ile kurultayımızı yaparak derneğimizi bu noktaya getirdik.” açıklamasını yaptı.

Kars’ta kurulan Türk Ocakları ile birlikte ne tür faaliyetlerin gerçekleştirileceği sorunu ise “Aslında Türk ocaklarının temel faaliyet alanları bellidir. Geçmişte 1931 yılında halk evlerine dönüştürüldükten sonra 8 ana başlık altında, birimler oluşturuldu. Biz de yeniden bu birimleri oluşturmak istiyoruz. Yalnızca kağıt üzerinde oluşmuş bir dernek olarak kalmak yerine gerek sportif, ülkeler arasındaki ilişkiler, çocuk ve kadın hakları,  bireysel haklar konularına varana kadar bilgilendirme faaliyetlerimiz olacak. Yani yalnızca Milliyetçilik yönünde değil hayatın her noktasındaki durumlarla ilgili paneller, sempozyumlar düzenleneceği gibi gerektiğinde bunu toplumsal bir ödev haline dönüştürülmesi yönünde daha farklı etkinler içerinde olacağız.“ diye konuştu.

Öncül, “Dernek olarak siyasi guruplara dahil olacak mısınız, yada Türk Ocakları kendi bünyesinden bir siyasi oluşum çıkaracak mı” sorusuna da “Türk ocaklarının kuruluş tarihi 1912, yani Türkiye Cumhuriyetinden önce kurulmuş bir dernek. Mevcut partilerin tamamı Türk Ocaklarının sonrasında kurulmuş teşekküllerdir. Elbette fikren A – B partileriyle örtüşen, örtüşmeyen yanlarımız var ancak Türk Ocakları misyon olarak partiler üstü bir kuruluştur. Bizde Kars’ta bu anlamda hiçbir partiyle dirsek temasında hareket etmeyeceğiz. Tür Ocaklarının temel misyonunu Kars’a taşıyacağız. Elbette ki dernek içerisinde Türk milliyetçisi olup farklı dernek ve siyasi oluşumlarla hareket etmiş, görüş alışverişinde olan kişiler olabilir ancak o insanların bu türden münasebetleri Türk Ocaklarının aldığı kararlarda bağlayıcı olamaz, bu onların kişisel görüşleridir. Biz dernek olarak yönetim kurulunun vermiş olduğu ifadeler bizi bağlar. Biz hiçbir partinin alt kuruluşu değiliz, öyle de görünmek istemiyoruz Temel düsturumuz Türk Milliyetçiliğidir, biz bu düstur doğrultusunda hareket edeceğiz.” diye cevap verdi.

“Mevcut parti ve oluşumlardan ayrı hangi fikirle insanları Türk Ocakları çatısı altına davet edeceksiniz “ sorusuna da “Mevcut partilerin esneyip taviz vermesi gerekir. Temel kaygıları iktidara gelmektir ki iktidarı elinde bulundurmak isteyen partilerin zaman zaman bu kaygılardan hareketler misyonları dışındaki söylemlere başvurabilirler. Parti yapısı bu anlamda esneyerek görüş değişikleri olabilir. Bizim düsturumuz 1912’de ne ise bugün de o olacaktır. Mehmet Emin Yurdakul’un “Ben bir Türk’üm, Dinim Cinsim Ulu’dur” demesi ile bizim düsturumuz aynıdır. Bundan taviz vermeden hareket etmek istiyoruz. Diğer parti ve derneklerin esmesini gerektiren noktalarda bizim esnekliğimiz söz konusu olmayacaktır” dedi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.