1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Coğrafi İşaretli Kars Kaşarının tanıtımı yapıldı
Coğrafi İşaretli Kars Kaşarının tanıtımı yapıldı

Coğrafi İşaretli Kars Kaşarının tanıtımı yapıldı

2015 yılı Sosyal Kalkınma Mali Destek Programından desteklenen TRA2/15/SKMDP/0084 referans numaralı Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği’ne ait “Coğrafi İşaretli Kars Kaşarının Tanıtımı ve Üreticilerin Örgütlenmesi” adlı proje çerçevesinde tanıtım toplantısı d

A+A-

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Toplantı Salonu’ndaki programa Kars Kafkas Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mitat Şahin, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı İlhan Koçulu, Ticaret Borsası Başkanı İsmet Çelik, Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, Veteriner Hekimler Odası Başkanı Varfın Boy, KOSGEB, SERKA uzmanları ve kentteki peynir ve süt üreticileri katıldı.

Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı İlhan Koçulu, coğrafi işaretlemenin öneminden söz ederek bundan sonraki süreçte birlikte hareket edilmesiyle Kars Kaşarının Türkiye ve Dünya piyasasına girebileceğini ifade etti.

Coğrafi işaretlemenin bu aşamaya gelmesinde büyük emekleri olan Prof. Dr. Mitat Şahin de, Kars kaşarının değer zinciri, avantajlar, fırsatlar ve tehditler konusunda katılımcıları bilgilendirdi.

Konusunda uzman Dr. Derya Nizam ise “Üreticilerin Organizasyonun Önemi” konusunda bilgi ve deneyimlerini paylaştı.

SERKA uzmanlarından Mehmet Su da “Pazarlama Aracı Olarak Coğrafi İşaretler” konusunu ele alarak rakamlarla dünyadan örnekler gösterdi.

Programın sonunda katılımcılara Kars Kaşarı ve Gravyer Peyniri başta olmak üzere yöresel mutfak ürünleri ikram edildi.

Programın açılış konuşması Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı İlhan Koçulu tarafından gerçekleştirildi. Koçulu, konuşmasında; “Mandıracı arkadaşlarımızla her zaman bu kadar kalabalık bir şekilde bir araya gelemesek de, her ziyaretlerinde bizlere büyük destek sundular. Bu destek ve cesaretin sonucu olarak yaptığımız çalışmalarla coğrafi işareti aldık. Bu Türkiye’deki peynir olarak alınan 4. coğrafi işaret oldu. İnşallah almış olduğumuz bu coğrafi işareti uluslar arası düzeye taşıyacağız. Bunun için de süt üreticilerinin, peynir imalatçıları ve ürün pazarlaması yapan arkadaşların bu konuya daha da vakıf olup, sürece destek vermelilerdir. Bu amaçla yaptığımız toplantıya da görüyoruz ki ilimizde bu sektörde söz sahibi birçok büyüğümüz katıldı ve bu çok sevindirici. Bugünkü toplantının akışındaki konumuz coğrafi işaretleme fakat bildiğiniz üzere bir ülkenin sanayisinin ve ekonomisinin motoru küçük ve orta üreticilerdir. Küçük ve orta orta ölçekli üreticilerimizin arkasında duran KOSGEB diye bir kuruluşumuz var ki bu kuruluş bizler için çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.

Daha sonra söz alan Proje Koordinatörü Prof. Dr. Mitat Şahin de “Biz Aşık Şenlik hikayeleriyle büydük’ diyerek sözlerine Aşık Şenlik’in şu hikayesiyle başladı: “Aşık Şenlik bir akşamüzeri köyün bir tanesine gidiyor ve bir evin kapısını çalıyor. Kapıyı açan adam soğuk kış gününde Aşık Şenliği misafir etmeye niyetli değil. Dolayısıyla Aşık Şenlik hemen sazı eline alarak diyor ki; ‘Mevla’yı seversen konak et beni, bu gece eğlenir yatar giderim. Gözden uzak olup gönülden cüda, derbeder olurum yiter giderim’ cümleleriyle devam ediyor. Bu anlamda bizler de kaşar üreticisi, satıcısı da değiliz fakat kamu yararına iş yapma mücadelesi içerisindeyiz. Bazen biz de bu memleketten derbeder olup gitmeyi bile düşünüyoruz, şartlar bizi buna zorluyor ama sizlerden aldığımız güçle ve atalarımızın yurdunda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Verdiğiniz katkılar için çok teşekkür ediyorum. Birkaç yıldır Türkiye’de peynir piyasasıyla yakından ilgileniyoruz ve gördüm ki bizim rakibimiz Kars’taki herhangi bir peynir üreticisi değil bir arada olarak dış piyasaya karşı mücadele vermeliyiz ve buradaki emek sahiplerini hak ettikleri noktalara taşımalıyız. Bizler burada süt üreticisiyle, peynir üreticisiyle ele ele olmalıyız. Bizim rakiplerimiz diğer illerdir ve bu iller artık bizi tehdit eder noktalara kadar gelmiş durumdalar. Pazarımızı kısıtlamaya başlayanlara karşı bizim bir farklılığı ortaya koymamız gerekmektedir. Bu anlamda en önemli fark kırsal kalkınmanın da anahtarı olan coğrafi işarettir ki bu çok önemlidir. Bunu nasıl kullanacağımızı çok iyi bilmeliyiz. Kars kaşarı nedir? değer zinciri nedir? bunları çok iyi bilmeliyiz. Bizim peynirimizi diğer endüstriyel ürünlerden ayıran en önemli fark Kars’ın dağlarında, meralarında, yaylalarında serbest dolaşımla beslenen hayvanların sütünden elde edilen bu fark kocaman bir farktır. Modernleşmemize rağmen geleneksel yöntemi kullanmaktayız ve halen kaşarın işçiliğinde usta, anahtar rol oynuyor. Usta olmazsa, peynir olmaz. Biz peyniri doğal şartlarda olgunlaştırıyoruz. Mevsim koşulları neyi veriyorsa biz kaşarı o şartlara göre doğal olarak üretiyoruz. Kaşarımızda biz herhangi bir koruyucu madde kullanmıyor, tuzdan başka katkı maddesi katmıyoruz. Bu aynı zamanda takip edildiğinde çok iyi görülüyor ki çok büyük zahmetlerle ortaya çıkan bir üründür. Dışarıdan bakıldığı gibi değil, bir mandıracı binlerce haneyle uğraşıyor, ham maddeyi topluyor, transfer ediyor ve işliyor. Bu başlı başına bir problemdir. Dolayısıyla bu ürünün üretiminde çok ciddi bir emek söz konusudur. Biz kaşarı bahar ayında üretiriz. Bu gerçek bir Kars kaşarıdır, diğer mevsimlerde de üretilir fakat onlar sadece kaşardır. Kars coğrafyası hem Kafkasya hem de Anadolu özelliği taşıdığından bitki florası oldukça zengin ve Kars’ta 1600’den fazla çiçekli bitki vardır. Bunu bitkilerle beslenen hayvanların etinin, sütünün, peynirinin, balının kaliteli olması demek. Biz bu kaliteyi değer haline getirip, kullanma noktasında bir heyecan yakalayıp sürdürürsek, hak ettiği noktalara geleceğini düşünüyorum.” dedi.

Şahin şunları söyledi:

“Coğrafi İşaretli Kars Kaşarının Tanıtımı ve Üreticilerin Örgütlenmesi”  isimli proje kapsamında 2013 yılında Kars Kaşarı Coğrafi İşareti başvurusu için çalışmalar başlatılmış ve 2014 Ekim ayında Türk Patent Enstitüsü tarafından coğrafi işaret tescilimiz onaylanmıştır. Bundan sonraki süreç tescil belgesinin işlerlik kazanmasıdır. Diğer bir deyişle coğrafi işaret korumasının etkin olmasını sağlamaktır. Ürünümüzün tüketiciler tarafından tanınması sağlamak ve daha yüksek ücret ile ödüllendirilmesini sağlamak özgün ve geleneksel üretim koşullarını, tarihini ve  kültürel kimliğini koruyabilmek ve tanıtabilmek ile mümkün olacaktır. Kars kaşarının tarihsel ününü ve itibarını koruyabilmek için tüm bölge üreticilerimizin coğrafi işaret koruması sayesinde ortak çıkarlar etrafında örgütlenmesini ve dayanışmasını sağlamamız gerekmektedir. Dünyaca bilinen coğrafi işaretleri örnek alarak şu adımları atmamız gerektiğini düşünmekteyiz: ürünümüzün geleneksel üretim koşullarından kaynaklı farkını ve ününü koruyabilmek, belirlenen coğrafi işaret sınırları içerisinde üretimin kaliteli olarak sürdürülmesini sağlamak, tüketicilere güven veren bir denetleme sistemi kurabilmek için  gerekli örgütlenme modeli geliştirmek. Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği tarafından yürütülen ve SERKA tarafından finanse edilen bu proje sadece Kaşar peynirinin değil bölgemizdeki diğer önemli bir çok hayvansal ürünlerin de pazarlanmasında örnek modeller oluşturacak ve kırsal kalkınmaya önemli bir ivme kazandıracaktır. Kars ilinin çok kıymetli hayvansal ürünlerini bölge ve ülke geneline tanıtmak ve bu ürünlerimizin hak ettiği değere kavuşmasını sağlamak temel arzularımızdır.”

Boğaziçi Üniversitesi’nde mastır tez çalışmasını ve yine Avusturya Sindey Üniversitesi’nde doktora tezini coğrafi işaretlemeler üzerine yapan Dr. Derya Nizam ise programda; “Üreticilerin Organizasyonunun Önemi” temalı bir konuşma gerçekleştirdi. Dr. Nizam, 2005 yılından itibaren coğrafi işaretlemeler üzerinde çalışma yürüttüğünü belirterek, “Bu konu beni oldukça heyecanlandıran bir konudur. Gördüğüm kadarıyla da Kars kaşarı coğrafi işaretlemeler noktasında çok başarılı bir çalışma olacaktır. Bu anlamda her anlamda bu projeye destek vererek, bir parçası olmak istiyorum. Ben kır sosyologuyum ve genel olarak kırsal alandaki üreticilerin son 15 yıldır bir kötü gidişatı olduğunu hepimiz biliyoruz. Üreticilerin elini güçlendirecek çeşitli projelerle ilgileniyorum ve bununla ilgili çalışmalar yürütüyorum. Bu coğrafi işaretin geliştirilmesinde yerel aktörler arasında oluşturulması gereken kolektif eylem biçimlerini, örgütlenmeyi ve coğrafi işaretli ürünlerin geleneksel koşullarının ve özgün üretim koşullarının ön plana çıkarılarak, sürdürülmesini vurgulamak istiyorum. Coğrafi işaret aslında sadece bir ürünün nerede üretildiğini göstermez. Coğrafi işaretin anlattığı şey bir ürünün yetiştiği doğadan dolayı sahip olduğu ayırt edici özelliğini gösteriyor. Bu nedenle ‘Kars’ta üretilmiştir’ diye bir farklılık ortaya konmaktadır. Coğrafi işaret tüketicilere şu mesajı veriyor: Bu aldığınız ürün onu üreten üreticiler ve üretildiği bölgeden dolayı eşsiz bir kaliteye sahiptir. Bu da onun bir üne, bir itibara sahip olduğu anlamı taşıyor.” diye konuştu.

Son olarak bu konunun Kars ili için çok önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Serhat Kalkınma Ajansı Uzmanı Mehmet Su ise, katılımcılara ‘Pazarlama aracı olarak coğrafi işaretler’ konusunda bilgiler aktardı. “Bu projenin ilk ortaya çıkmasından itibaren Serhat Kalkınma Ajansı’nın büyük katkıları oldu. 2013 yılında bal ile birlikte kaşarın da coğrafi işaret başvurusu yapıldı ve daha sonra işaretimizi aldık. Biz topluma ve bu bölgeye fayda sağlayacak bu tür çalışmaların her daim takipçisi olacağımızı taahhüt ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.