1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Çanakkale Zaferi Kutlama Mesajları
Çanakkale Zaferi Kutlama Mesajları

Çanakkale Zaferi Kutlama Mesajları

Çanakkale Zaferi Kutlama Mesajları

A+A-

ÇANAKKALE ZAFERİNİN 98. YILDÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

AK Parti Kars Merkez İlçe Başkanı Özgür Turhan’ın mesajı:

Çanakkale Zaferi bir adanmışlığın, vatan, millet ve din aşkına anadan, yardan vazgeçmenin en güzel örneklerinden birisidir.Çanakkale de mücadele ederken şehit olan, gazi olan ecdat tarihe altın harflerle’’ÇANAKKALE GEÇİLMEZ’’ yazdırtmıştır.

Çanakkale, İslam’ı,manevi değerlerimizi ve vatanımızı yok etmek isteyenlere karşı ,kalbi iman nuruyla dolu Müslüman türk milletinin mücadelesine şahit olmuştur. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy “Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor tevhidi; Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi” derken Çanakkale mücadelesinde şehit olanların din, vatan ve millet uğruna canlarını seve seve feda ettiklerini söylemektedir.

Üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu vatanı, bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün, vatan sevgimizin, birlik ve bütünlüğümüzün simgeleri olarak, gönlümüzde yaşayan aziz şehitlerimize borçluyuz. Onların, vatan ve millet için yaptığı fedakarlığın değeri, hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar yüce ve büyüktür.

Çanakkale’de ve daha onlarca cephede “bir hilal uğruna batan güneşlerin aydınlığı geleceğimize ışık olmaya ve bize ilham vermeye devam edecektir. Türk vatanının ve milletinin ebedi varlığı ile devletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnet, saygı ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun.

 

ÜLKÜ OCAKLARININ ÇANAKKALE MESAJI

Ülkü Ocakları Kars İl Başkanı Tolga Adıgüzel’in, Çanakkale mesajı:

18 Mart büyük Türk Milleti’nin bağımsızlığının sağlanması ve bekası için şahadet mertebesine erişmiş tüm vatan evlatlarının saygı, şükran ve rahmet ile anıldığı gün olmakla birlikte aynı zamanda kazanılmış Çanakkale Zaferi’nin de kutlandığı gündür.

Çanakkale Savaşı’nda Türk Milleti’nin yüksek vatan sevgisi ve bağımsızlık isteği doğrultusunda verdiği bu emsalsiz mücadele; Türk’ün vatanının bütünlüğü için gerektiğinde neleri göze alabileceğinin en önemli göstergesidir.

Düşman donanmasının Çanakkale’yi geçebilmek ve akabinde kutsal vatanımızı ele geçirebilmek için yaptığı hamleler; Türk Milleti’nin iman, inanç ve vatan sevgisiyle mücadelesi karşısında çaresiz kalmıştır.

Son teknoloji silahlarla donatılmış düşman kuvvetleri sayıca az olan Türk ordusu tarafından imha edilmiş, “Yenilmez armada” diye tanımlanan ve “Batmaz” denilen düşman donanması Seyit Onbaşı’nın fedakarlığı ve gayreti ile küçümsenen Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar sayesinde boğazın dibini boylamış, bu doğrultuda savaşları gücü fazla olanın değil imanı yüksek olanın ve hakkı savunanın kazanacağı gösterilmiştir.

Çanakkale Savaşı’nda verilen mücadele, Türklüğü küçümseyen, Türk milliyetçilik gurur ve şuuruna, İslam ahlak ve faziletine sahip insanların onuruna ve kutsal bildikleri vatanına göz diken, Türk Milleti’nin gücünü imtihan etmeye kalkışan bugünkü ihanet odaklarını da nasıl bir sonucun beklediğini anlamaları açısından, ders almalarını gerektiren tarihi bir dönemeçtir.

Ne yazık ki bugün geldiğimiz süreçte yaşanan gelişmeler bu eşsiz mücadeleyi veren şehitlerimizin adeta kemiklerini sızlatmakta ve anılarına saygısızlık içermektedir. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde; milletimize yönelik tehditlerde herhangi bir azalma olmamış o gün mağlup edilen dış güçlerin bugün de geçmişteki emellerinden vazgeçmeyerek bölücü faaliyetlerine devam etme noktasında içerden de güç alarak gözle görülür bir artış yaşanmıştır. Ayrıca, iktidar gücünü elinde bulunduranların, devlet ve millet arasındaki ilişkiyi sarsan ayrıştırıcı eylemlerinden ötürü toplumsal huzur ve güven ortamı ciddi düzeyde zedelenmiş durumdadır. Görülmektedir ki, bu ortamı fırsat bilenler, yarım kalan emellerini hayata geçirebilmek ve bu coğrafyadaki hayallerini gerçekleştirebilmek için içimizdeki hainler vasıtasıyla adeta seferberlik başlatmışlardır.

Son dönemlerde dış güçlerin koordinasyonu ve mevcut iktidarın icraatları ile filizlendirilmeye çalışılan, Türk Milleti’nin sözde “36 etnik parçadan oluştuğu” konusunda beyanlarda bulunan çarpık zihniyetler adeta bir akıl tutulması ve hezeyan içindedir. Bunun doğruluk payının dahi olmadığının kanıtı ile hain emellerle Türklüğün üzerine oyun oynayanlara en güzel cevap Çanakkale Savaşı’nda sergilenen birlik ve beraberlik duygusudur.

Çanakkale’de hiç kimsenin kökeni ve hangi mezhepten olduğu gündeme dahi gelmemiştir.

Çanakkale’de Batı hayranlığına, etnik bölücülüğe, teröristle-düşmanla müzakereye yer yoktur.

Çanakkale’de çelikleşmiş bir iman ile yüksek vatan sevgisinin yoğrulduğu büyük bir inanç ve kardeşlik ordusu vardır.

Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti temel bilinç unsuru olarak beyinlerinde yer etmiş olan kahraman atalarımız Türk Milliyetçiliği’ni kendine şiar edinip, ortak bir ülkü doğrultusunda birleşerek düşman kuvvetlerin üstesinden gelmiştir. Bu kapsamda Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk Milleti’nin neleri başarabileceğinin ve gerektiğinde nelerin üstesinden gelebileceğinin en güzel kanıtıdır.

Geçmişte oynadıkları oyunun karşılığını alamayıp mağlubiyetin sert tokadını yiyen omurgasız zihniyet şunu iyi bilmeli ve asla unutmamalıdır:

Şanlı Türk Milleti tarihinden aldığı güçle kendisini yok etmeye, ayaklar altına almaya çalışan güçlere karşı her ne pahasına olursa kanından ve canından vazgeçerek Türkiye’nin milli birliğini ve bölünmez bütünlüğünü korumak için göğsünü siper etmekten asla ama asla çekinmeyecektir. Bugün rüzgâr ekenler Çanakkale Savaşı’nda ve diğer destansı mücadelelerimizde olduğu gibi yine fırtına biçecek ve boğazın soğuk sularında yok olacaklardır.

Demokrasi maskesini suratlarına takarak barış çığlıkları atanlar, bedeli kanla ödenen coğrafyamız üzerinde kendilerine yer seçenler, makam ve iktidar hırsından ötürü Batı’nın taşeronluğunu yapanlar da Çanakkale’nin yalnızca bir savaştan veya önemli bir tarihsel olaydan ibaret olmayıp milli bir ruhu ve bilinci temsil ettiğini iyice kanıksamalıdır.

Bizlerde Çanakkale Savaşı’nın temelini oluşturan Türk Milliyetçiliği fikriyatının temsilcisi Ülkü Ocakları olarak;

Bu ihtişamlı ve inanılmaz zaferi asla unutturmayacak; şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan, sınırları kanla çizilen son Anayurdumuz Türkiye’yi ve Cumhuriyetimizi aynı ruh ve anlayışla korumanın hepimizin namus borcu olduğunu bilerek emanetlerine sahip çıkacak ve onları koruyacağız.

Onların bayrağı yere düşürmemek için “Allah Allah” nidalarıyla ölüme adeta koşarak gittiklerini unutmayacak ve Şanlı Türk Bayrağı’nı daha yükseklerde dalgalandırmak, indirmek isteyenlerin karşısında da çelik gibi durmak için yılmadan, yorulmadan mücadele edeceğiz. Gerektiğinde Seyit Onbaşı, Ezineli Yahya Çavuş, Yozgatlı Mustafa ve daha pek çok kahraman şehidimiz misali bizlerde gözümüzü kırpmadan vatan savunması için canlarımızı feda edeceğiz.

Bu vesile ile 98.yıldönümünü heyecanla ve gururla kutluyor, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatan savunması noktasında kanını toprağa akıtıp canlarını vererek şahadet şerbeti içmiş tüm şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyor, rahmet ve minnetle hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Ne Mutlu Türk’üm diyene…

 

 

 

 

ÇANAKKALE ZAFERİ

Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği Kars temsilcisi Mehmet Tekel’in, “Çanakkale Zaferi” mesajı:

17 Mart 1915 de Amiral Carden’den komutayı devralan Amiral De Robek komutasındaki İngiliz, Fransız savaş ve destek gemilerinden oluşan donanma, 18 Mart 1915 sabahı boğazdan içeri girerek sonuçtan emin bir şekilde ilerlemeye başlamıştır. Ancak çok geçmeden bütün tahminleri altüst eden bir direnişle karşılaşmış, Amiral De Robek’in tüm çabalarına rağmen tam bir yenilgi ile aynı gün saat 17’de arkasında Zafer yerini batan gemi enkazlarını bırakarak geri dönüş yapmıştır. Böylece 18 Mart 1915 günü saat 17,45’de sona eren boğaz savaşı şu gerçeği kanıtlamıştır. “Çanakkale Geçilmez” Mehmetçiğin zaferiyle noktalanan bu olay tarihteki onurlu yerini almıştır. Türk ulusunun bu büyük zaferi, Türk Silahlı Kuvvetlerini daha da yücelterek Türk’ün azmini ve cesaretini dünyaya duyurmuştur.

Zamanın zor ve kısıtlı şartları içinde düşmanın çok üstün silahlarına cesaret ve inançla karşı koyan şehit ve gazilerimiz Türk Gücüne karşı durulamayacağını bir kez daha kanıtlamışlardır.

18 Mart 1915’de: “Anadolu Türk’tür Türk Kalacaktır. Çanakkale Geçilmez” diye haykırarak bunu dünyaya kanıtlayan yiğit Mehmetçiklerimizin kahramanlıkları savaştıkları düşmanı bile hayran bırakmıştır. Sekiz buçuk ay süren Çanakkale savaşlarında Seddülbahir, Arıburun, Kumkale ve Anafartalar’da 250 binin üzerinde şehit veren Türk Silahlı Kuvvetleri Çanakkale savaşları ile Türk’ün Gücünü anlamak istemeyenlere gerekli en ağır cevabı vererek Mehmetçiğin kanları ile yazdığı özgürlük destanını tüm dünyaya öğretmiştir.

Bugün 98. Yıl dönümünü kutladığımız Çanakkale Zaferi ile Türk ulusunun ebedi yaşamaya kararlı olduğunu, özgür yaşamaya verdiği önemin en güzel kanıtıdır. Bu vesile ile cennet vatanımız için kanlarını döken, canlarını seve seve veren Aziz şehitlerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyor yüce Allahtan rahmet diliyorum.

 

ÇANAKKALE VE KARDEŞLİK

Kars Dolunay Derneği’nin, Çanakkale mesajı

Üzerinde yaşadığımız şu topraklar, altında yatan binlerce şehidimizin bizlere emanetidir. Bu emanetin değerini daha iyi anlamak için şanlı tarihimizle bağımızı koparmamalıyız. Bu yüce milleti ayakta tutan en büyük unsur kardeşliğimizdir. Birlik ve beraberlik içerisinde kardeşliğimizin “Dünya döndükçe” devam etmesi için hatırlayıp ders almamız gereken olaylardan birisi de 1915 yılındaki Çanakkale Savaşları ve düşmana “Çanakkale geçilmez!” dedirten ruhtur.

“Çanakkale geçilmez!” dedirten temel ruh neydi? Kudüs’ten, Halep’ten, Diyarbakır’dan, Van’dan, Sivas’tan İstanbul’dan, Adana’dan, Sinop’tan… Memleketin dört bir yanından on binleri, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Alevlisi-Sünni’siyle bu toprakların insanını bir araya getiren; omuz omuza, el ele vererek birbirleriyle kardeş yaptıran; şahadete koşturan şey neydi acaba? Neydi gerçekten 260 kiloluk top mermisini tek başına kaldırtan? Dünyanın en güçlü donanmalarını batırtan?

Yüz binleri bir araya getiren, tek yürek, tek yumruk yapan, “Çanakkale geçilmez!” dedirten ruh; inançtır, azimdir ve İslam kardeşliğidir. “Müminler ancak kardeştirler” ilahi emri gereği kardeşçe dayanışmadır, birlik ve beraberliktir. Sevgili Peygamberimizin “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir… Onu düşmanına teslim etmez…” Sözüne sadakat gösterip, din kardeşi için canını feda ederek ona siper olmasıdır, ekmeğini, suyunu onunla bölüşmesidir.

Bu öyle bir ruhtur ki, yediden yetmişe sen-ben demeden bütün bir milletin kardeşlik aşkıyla kenetlenmesidir. Eli nasırlı anaların kağnısındaki mermiyi bebeğinin kundağıyla örterek zafere yürüyüşüdür. Köyden, şehirden, Doğudan, Batıdan binlerce ana kuzusu gencin “Aziz yurduma düşman ayağı basmasın, dinime, namusuma, bayrağıma, kardeşimin namusuna el uzatılmasın.” diyerek, düğüne gider gibi ölüme koşmasıdır.

Düşman çirkin emeline ulaşma sevdasından vazgeçmemiş, taktik değiştirerek hala pusudadır. Ülkemizin zenginliği olan farklılıklarımızı mezhep ve meşrep çatışmasına dönüştürerek kardeşliğimizi bozmaya, bizleri bölmeye, parçalamaya çalıştıkları alenen görülmektedir. Oysaki bu yüce millet en çetin zorlukları, birlik, beraberlik ve kardeşlikle aşmıştır. En güzel zaferleri kardeşlik ruhuyla kazanmıştır. Onun içindir ki bu günlerimiz, kardeşliğimizi sımsıkı pekiştirerek birlik olma zamanıdır.

 

ÇANAKKALE ZAFERİNİN 98. YILDÖNÜMÜ VE ŞEHİTLER HAFTASI

Türkiye Kamusen İl Temsilcisi Ve Türk Eğitim-Sen Kars Şube Başkanı Fahrettin Şimşekler’in Çanakkale Zaferinin 98. Yıldönümü Ve Şehitler Haftası Basın Açıklaması:

Dünyada eşi benzeri görülmemiş çetin ve kanlı bir savaşa sahne olan, toprağın her zerresinin şehit kanlarıyla sulandığı, metre kareye tam 6 bin merminin düştüğü, bir toplumun millete dönüştüğü büyük Çanakkale Zaferi’nin 98. yılını yaşıyoruz.

Tarih olayları yazar; kahramanlar ise tarihi… Birkaç dakika içerisinde öleceğini bile bile en ufak bir tereddüt dahi göstermeden ileri atılan ve şehadete koşan Çanakkale kahramanları, Türk milletine biçilen kefeni parçalayıp atarak tarihi yeniden şekillendirdiler; Türk tarihini kanlarıyla yazdılar. Her şeyin bitti sanıldığı yerde “Türk milleti son sözünü söylemeden hiçbir şey bitmez” dediler.

Çanakkale’nin kahramanları, umudun bittiği yerde imanın; gücün tükendiği yerde azmin; silahın olmadığı yerde yüreğin her türlü olumsuzluğu yenebileceğini ispat ettiler. O şehitler ki, ellerinde Kur’an, son Peygamber kılavuz, öğünleri kuru ekmek, katıkları bir yudum su, parolaları vatan, işaretleri namustu.

Çanakkale’de yeşeren ruh, Kuvay-i Milliye’yi harekete geçiren güce dönüşerek, bizlere bugünkü devletimizi ve cennet vatanımızı hediye etmiştir. Kazanımlarımız ve oluşturduğumuz demokratik devlet yapımız, eğer yüzyıldır istikrarsızlık içerisinde kıvranan yakın coğrafyamızda yaşayanların hayallerini süsleyecek erdemler barındırıyorsa, bunu devletimizi kuran kahramanlara borçluyuz. Bu günümüzü bizlere hediye edenlere olan minnet borcumuzu, devletimize sahip çıkarak ve milletimizi aydınlık yarınlara taşıyarak ödemek zorundayız.

Bilinmelidir ki bu Devlet, Malazgirt’te başlayan, Miryokefalon’da adı konan, Çanakkale’de kıyama duran, Sakarya’da destanlaşan bir mücadeleyle yüz binlerce şehidin kanı karşılığında, sonsuza dek elde ettiği kutsal vatan toprakları üzerinde kurulmuştur. Bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti; bu vatanın adı da Türkiye’dir.

Buradan sonra ne gidilecek başka bir yurt ne de verilecek bir karış toprak yoktur. Bu vatan ve bu devlet, bir süreliğine iktidara sahip olanların çapulcularla oturdukları masalarda peşkeş çekilecek meze değil; bir mezar taşı dahi olmayan, toprakla haşrolmuş şehitlerin son sözü, gazilerin gelecek nesillere bıraktığı emanetidir.   

Bugün ne yazık ki bebek katillerinin şehitlerimizden ve gazilerimizden daha fazla itibar gördüğü, bölünmüş bir toplum projesinin bu millete umut olarak dayatıldığı acı bir dönemi yaşamaktayız. Bütün tarihçiler Çanakkale Savaşı’nın ülkemizde millet olma bilincini yeşerttiği konusunda hemfikirken, bugün ağır bedeller ödeyerek ulaştığımız millet olma olgusunun çökertildiği, milliyetçiliğin ayaklar altına alındığı ve birlikteliğimizin tahrip edilmek istendiği acı bir dönemi yaşamaktayız. 

Görüyoruz ki devletimize, milletimizin bölünmez bütünlüğüne karşı saldırıların, milli değerlerimize edilen hakaretlerin prim yaptığı, makbul sayıldığı, teröristlerin Devletimizle protokol imzalayacak konuma geldiği bu günlerde; değerlerimize sahip çıkmak, vatan müdafaası derecesinde hayati önem kazanmıştır.

Hiç kuşkusuz ki Çanakkale şehitleri, Kurtuluş Savaşı şehitleri, terör şehitleri canları pahasına korudukları vatanın, kanları bedeliyle kurdukları devletin bir gün teröristlerle pazarlık konusu yapılmasını hazmedemezlerdi.

Açlıktan ağaç kabuklarını yiyerek, kanayan yaralarını ay ışığıyla sararak, süngülerini kan gölünde parlatarak, yastık diyerek taşlara baş koyarak vatan yaptıkları topraklarda, eli kanlı teröristlerin omuzlarda taşınmasına rıza göstermezlerdi.

Sedyeyle taşınmadan, teneşire konmadan, tabutlara girmeden, ölmeden mezara konan yiğitler, katillerinin baş tacı yapılmasını kabullenemezlerdi.

Gözlerini kırpmadan yardan, anadan, serden geçen şehitler, devletlerinden ve milli kimliklerinden asla vazgeçmezlerdi.

Ülkemizi bölmek için yıllardır kendilerini emperyalist devletlerin maşası olarak kullandıran, beşikteki bebekten hastanedeki doktora, okuldaki öğretmenden sınırdaki Mehmetçiğe kadar on binlerce evladımızı kahpe tuzaklara düşüren teröristlerle pazarlık yapanlar, yalnızca bugünün değil Malazgirt, Mohaç, Conkbayırı, Kocaçimen, Arıburnu, Anafartalar, Seddülbahir, Kilitbahir şehitlerinin de kemiklerini sızlatıyorlar.

Bugün bebek katillerinin talimatlarıyla Anayasa hazırlayan, rejim değişikliğine soyunan, Türk adını bu vatandan silmeye çalışan yetkililer, yarın Ruz-i Mahşer’de bu millet namerde boyun eğmesin diye şehit olan Yarbay Refik Bey’in, Yarbay Ahmet Şevki Bey’in, tamamı şehit olan 57. Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey’in, Kınalı Hasan’ın, Yahya Çavuş’un yüzüne nasıl bakacaklar?

Her türlü olumsuzluğa rağmen 98 yıl önce, dünyanın dört bir yanından gelen emperyalist Haçlı ordusuna karşı duruşumuz ve onları geldikleri gibi gönderişimiz, bugünün düşmanlarına tarihimizden alınacak ibret dolu bir ders ve gelecek için bizlere umut kaynağı olmaktadır.

Milli değerlerimize karşı girişilen saldırılar içerisinde bizi biz yapan, Türk milletinin olmazsa olmazı bayrağımıza, dilimize, İstiklal Marşımıza ve zaferlerimize sımsıkı sarılmak, her zamankinden daha gerekli hale gelmiştir. Unutulmamalıdır ki, tarihini bilmeyen, geçmişine sahip çıkmayan, kültürel değerlerinin farkında olmayan toplumlar, birlik içinde yaşayamazlar. Milletler tarihini, kahramanlarını, hainlerini, dostunu, düşmanını çok iyi bilmek zorundadır.

Bizler hayatımızın her anında, bu vatan için canlarını, mallarını, sağlıklarını ve rahatlarını feda eyleyen ecdadımızın aziz hatıralarını yaşatmak, emanetlerine sahip çıkmakla mükellefiz.

Bugün milletimizi bölmek, Türk adını bu topraklardan kazımak isteyenlere Türkiye Kamu-Sen olarak bir kez daha hatırlatmak istiyoruz ki; mucizeler yaratan bir milletin çocukları olan bizler, vatanımız ve milletimiz üzerinde hain emeller besleyenlere karşı kullanacak bir tek silahımız olmasa bile onlara dünyayı dar edecek inanca ve iradeye sahibiz. Buna inanmayanlar için Çanakkale, bir abide gibi tarihin şanlı sayfalarında parlamaktadır.

Bu vesile ile Türk milletinin Çanakkale Zaferi’ni ve Şehitler Haftası’nı bir kez daha kutluyor, vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen şehitlerimize; emanetlerine sahip çıkacağımıza dair Türkiye Kamu-Sen olarak söz veriyoruz. Şehitlerimize minnettarız, ruhları şad olsun. Onlar, her şeyin bitti sanıldığı bir anda, küllerinden doğarak son sözü söylediler ve bu topraklara Türk mührünü vurdular. Bugün de her şeyin bitti sanıldığı bir dönem yaşıyoruz ama bilinmelidir ki, Türk milleti henüz son sözünü söylemedi.

 

İRFAN TOPÇU’NUN ÇANAKKALE ZAFERİNİN 98. YILDÖNÜMÜ VE ŞEHİTLER HAFTASI MESAJI

Yakın tarihimizin kahramanlar geçidi olan Çanakkale zaferimiz, sadece Türk tarihinde değil, dünya tarihinde de eşsiz bir yere sahiptir.

Mücadele azmi, insanlık değerleri ve kazanma arzusunun aşka dönüştüğü bu muhteşem zafer, savaşın en hararetli dönemlerinde bile kardeşlik ve fedakarlık duygularının hat safhaya ulaştığı,hasret türkülerinin bir ilahi aşkla okunduğu, sevgiliden gelen mektuplara cevap yazma heyecanının hiç azalmadığı o muhteşem günler, acı dolu günlerle harman olmuş ve tarihteki soylu yerini almıştı.

Çanakkale; şairlerin ediplerin ve yazarların ilham kaynağı olduğu gibi, cesaretin ve kazanabilme duygusunun tarihleri aşarak yüce milletimizin ruhuna nakış nakış işlenmesidir.

Çanakkale; bir milletin onuruna saldırıya verilen cevap, namus ve haysiyetin tükenmediğinin bütün cihana bir mühür gibi vurulmasıdır.

Çanakkale; kalleşlikle yarışan yedi düvele, onların üstün silahlarına ve şımarık hallerine göğüs gererek atılmış bir tokattır.

Çanakkale; Akif in’de dediği gibi, bedrin aslanlarına denk, İslamın son ordusunun Allah,Allah sesleriyle yönünü cennete çevirmesidir.

Çanakkale; seyit onbaşıların İngiliz generallerini denize gömenisin adıdır. Geçilmezdir, geçilmeyecektir.

 

MHP’NİN ÇANAKKALE MESAJI

MHP Kars İl Başkanı Yaver Özcan, “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. Yıldönümü” nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Özcan mesajında, Çanakkale’nin Türk milletini boyunduruk altına almaya yeltenenlerin yerle bir edildiği kutlu bir yerin adı olduğuna vurgu yaparak, “Nitekim namlularını, öfkelerini ve kinlerini üzerimize çeviren mihraklar hiç unutamayacakları acı derslerini Çanakkale’de almışlardır. Cumhuriyet’in ilanına giden süreç ve milli mücadeleye rehber olacak manevi ruh Çanakkale’nin Bereketli ve nurlu ufkunda doğmuştur. Bu zaferi, mermi sağanağına aldırmayan, gülle bombardımandan çekinmeyen, denizlerimizi dolduran düşman gemilerine takılmayan muhterem ecdadımız kanlarıyla yazmıştır.” ifadelerini kullandı.

Özcan daha sonra şu ifadelere yer verdi:

“Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türk milletinin tek nefes, tek ses ve tek yürek olarak, üzerine çullanan sömürgeci güçlere haddini bildirdiğini ifade eden Özcan mesajında şunları kaydetti: “Çanakkale’de hiç kimsenin kökeni, yöresi, mezhebi, inancı, ideolojisi gündeme gelmemiş; farklılıkları hatırlatarak değil, birlik ruhuyla yabancı postallar topraklarımızdan def edilmiştir.

Çanakkale; ayrışmayı dışlayan, bütünleşmeyi sağlayan, tefrikaya geçit vermeyen, bayrağı yere düşürmeyen ve birlikte yaşama konusunda tavizsiz olan Türk milletinin asırlarca hatırlanacak doğruluşu ve diklenişidir. Unutulmamalıdır ki, aziz şehitlerimiz fani bedenlerini ölüm kusan silahların önüne atarken, milletimizin bir gün gelip de dağılmasını, parçalanmasını hiçbir zaman düşünmemiş ve akıllarına dahi getirmemişlerdir. Haklarını asla ödeyemeyeceğimiz şehitlerimiz, canları pahasına bize emanet ettikleri Türk vatanını, sözde ileri demokrasi hezeyanlarıyla tarumar edilmesini de hiç hesap etmemişlerdir. Bilinmelidir ki, Çanakkale ruhu ve şuuru bugün bizim ihtiyacımız olan en önemli ve vazgeçilmez güç kaynağıdır.

Bunun içinde fitneye, ihtilafa, etnik nifaka, ihanete, teröristle müzakereye, çözülmeye, işbirlikçiliğe, teslimiyetçiliğe ve yabancı hayranlığına yer yoktur. Milli ve manevi değerlerin yüceltilmesi, Türk milletinin bir olması, saflarını sımsıkı tutması, bağımsız ve özgür yaşaması Çanakkale ruhunun özüdür, esasıdır ve tartışmasız en bariz gerçeğidir. Dileğim, çirkin yüzlerine demokrasi maskesi takarak Türkiye’yi yıkımın eşiğine kadar getirenlerin gerek Çanakkale zaferinden gerekse de şehitlerimizin fedakârlıklarından sonuç çıkarmalarıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yıldönümünü özlemle, hasretle kutluyor; bize bu zaferi yaşatan aziz şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm kahraman ecdadımızı hürmet ve hayranlıkla yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun.”

 

AK PARTİ’NİN ÇANAKKALE MESAJI

AK Parti Kars İl Başkanı Av. Ensar Erdoğdu, Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü dolayısıyla parti yönetimi adına yayımladığı mesajında, Çanakkale Zaferinin bu milletin ortak kaderi olduğu gibi ortak zaferi olduğunu ifade etti.

Erdoğdu, “Ülkemizin dört bir yanından gelerek bu savaşta canını veren kanını döken 250 bin kahramanın Çanakkale destanıdır.” dedi. Her şehidin bir hikayesi olan bu destanın 98 yıldır ortak yürek olduğunu da vurgulayan Erdoğdu, Çanakkale Zaferinin yalnızca zaferden ibaret olmadığını, bu milletin ve ülkemizin ortak milli değeri olduğunu da kaydetti. Bugün bile sıcaklığını koruyan Çanakkale ruhunun her Türk Genci tarafından yaşatıldığına da dikkat çeken Erdoğdu, “Çanakkale bütün ulusların birleşerek Türk Milleti’ne karşı savaş açtığı saldırıdır. Ancak yürekli milletimiz bu savaştan başarıyla çıkmıştır. Bu günkü Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında şehit düşen kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle bir kez daha anıyoruz. Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Çanakkale’de ve istiklal harbinde şehit düşen kahramanlarımızı bir kez daha minnet ve rahmetle anıyoruz. Çanakkale bu milleti tek yürek yapan zaferdir. Çanakkale Zaferi bu milletin ortak kaderidir. Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun”

 

REKTÖR ÖZCAN’IN ÇANAKKALE MESAJI

Kars Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan’ın 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 98. yıl dönümü nedeniyle mesajı:

Şahadet şerbetini hayat deyip yudumlayan, vatanın asıl sahibi şehitlerimizin bizlere bıraktığı en anlamlı günlerden birini yani, “18 Mart Çanakkale Zaferinin” 98. Yıl dönümünü idrak etmekteyiz. I. Dünya Savaşının ilk yıllarında özellikle Balkan Savaşlarından henüz ve de büyük bir mağlubiyetle çıkmış, Sarıkamış harekâtında binlerce evladını feda etmiş bir milleti can evinden vurarak sindirebileceğini zanneden İtilaf Devletlerine ve onların vatanımıza sürüklediği ANZAK kuvvetlerine belki de yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri en mühim gerçeği, Türk Milletinin azim ve direncini, vatanı ve milletli için nelerden vazgeçebileceğini haykırdığı gündür bugün. 20. yüzyılın eşiğinde üstün donanmasıyla, yenilmez armada olarak dünyaya nam salan İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin, iştahla köpürttükleri emperyalist emellerini, Çanakkale Boğazının serin sularına, bıraktıkları gündür bugün. Yarım milyona yakın insanın daracık bir alanda çarpıştığı, metrekareye 6 bin merminin düştüğü, mermi tükenmişken, ümidini tüketmeden, göğsünü siper ettiği ve bu hayâsızca akını durdurduğu gündür bugün…

18 Mart Çanakkale Zaferi sadece I. Dünya Savaşının seyrini değiştiren bir hadise değil, yok olacağı düşünülen bir milleti yeniden köklerine ve geleceğine bağlayan ve bu destan karşısında ders çıkarmak yerine bu kez kendi değil taşeronları vasıtasıyla, çok değil 4 yıl sonra üzerimize saldıracak olan işgal güçlerine karşı verdiğimiz Milli Mücadelenin de önsözüdür.

Bu vesile ile bu aziz vatanı kanları ve canları pahasına savunarak bizlere hediye eden, bir dakika sonra öleceğini bildiği halde gözünü kırpmadan, arkasına bakmadan ölüme yürüyen, başta Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, şahsında tüm şehitlerimizi ve gazilerimi şükranla ve minnetle yâd eder, şahsım ve Üniversitemiz adına hürmetlerimi sunarım.

 

VEKİLLERİN ÇANAKKALE MESAJI

AK Parti Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan ve Prof. Dr. Yunus Kılıç, Çanakkale Deniz Zaferinin yıl dönümü münasebetiyle bir mesaj yayımladılar.

Mesaj şöyle: Milletimizin şanlı Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yıldönümünü coşkuyla, heyecanla ve gururla kutluyoruz. Osmanlının son zaferi, İstiklal harbimizin de habercisi olan Çanakkale Zaferi, ecdadımızın kanı ve canıyla Çanakkale’yi geçilmez yaptığı erişilmez bir destandır. Çanakkale Zaferi, İman ve vatan aşkıyla, birleşik süper güce karşı elde edilen bir inanç zaferidir. Birlik ve beraberlik ruhunun cisme büründüğü Çanakkale Destanı, kahraman şehitlerimizden ve gazilerimizden aziz bir hatıradır. Bu ulvi hatırayı dünya durdukça gururla yâd edeceğiz. Çanakkale’de yurdumuzun dört bir yanından olduğu gibi, Kars’tan da pek çok şehidimiz vardır. Aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bu anlamlı günde rahmetle ve minnetle anıyoruz. Bu duygularla tekrar Milletimizin Çanakkale Zaferini yürekten kutluyor, kamuoyuyla paylaşmak üzere siz değerli basınımızın bilgisine sunuyor, çalışmalarınızda kolaylıklar diliyoruz.

  

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.