1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. BDP'den Yeni Şafak'a Protesto
BDPden Yeni Şafaka Protesto

BDP'den Yeni Şafak'a Protesto

Yeni Şafak Gazetesi’nin “Katil sizsiniz” başlığıyla yayınladığı yazısını, BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, Dağpınar Belde Belediye Başkanı Ayhan Erkmen ve İl Başkanı İdris Ağbaba’nın katıldığı toplantıda basın açıklamasıyla protesto etti.

A+A-

BDP Kars İl Başkanlığı’nda BDP Kars İl Başkanı İdris Ağbaba’nın okuduğu basın açıklamasında, “AKP’nin borazanlığını yapan Yeni Şafak Gazetesi, 18 Ağustos 2011 günü; “Katil Sizsiniz” başlığıyla yayınladığı yazıda, DTK ve BDP eşbaşkanlarının resimlerini kullanarak DTK’yı ve partimizi açıkça hedef göstermiştir. Yeni Şafak Gazetesi; söz konusu haberde partimizi yaşananların sorumlusu ilan etmiş, bununla da yetinmeyerek sanki Kürt sorununun çözümsüzlüğünün sebebi partimizmiş gibi göstererek partimizi katliamların ortağı ilan etmiştir. Akla mantığa sığmayacak bu haberler; iktidarın savaş, katliam, tutuklama ve kaos ortamına zemin hazırlama çabalarından öte bir şey değildir. Özellikle bu manşet haberle birlikte bugün partimize, parti yöneticilerimize, milletvekillerimize yönelik gelişebilecek her türlü saldırının sorumlusu AKP’nin yayın organı Yeni Şafak Gazetesi ve AKP Hükümeti’nin kendisi olacaktır.” denildi.

Açıklamada daha sonra şu ifadeler yer aldı:

“Kürt sorununun çözümü önündeki en büyük engelin AKP’nin politikasızlığıdır. “Sorunun çözümü önünde ne derin devlet, ne JİTEM, ne ordu, ne karanlık güçler engeldir. Tek engel Başbakan’ın somut projesinin olmayışıdır” 30 yıldır Kürt sorununa yaklaşım bu şekilde devam ediyor. 30 yılın ardından gelinen noktada ise AKP’nin gelmiş olduğu noktanın aynı noktadır. “Türk halkı özellikle bunu anlamalıdır. Evlatlarını askere gönderen aileler bunu anlamalıdır. Ortada savaş isteyen bir halk yoktur”

Maalesef ki, bu çevrelerin ele geçirdiği iktidar gücünü ve nimetlerini kaybetme ihtimalini düşünmeleri bile çılgınlaşmalarına yetmektedir. AKP’nin her türlü seçim hilesine rağmen, bağımsız olarak seçime girerek 36 milletvekili ile TBMM’de grup kuran bir partiyi “katil” ilan etme densizliği ve rezilliğini asla içimize sindirmeyeceğiz. Bu savaşı dayatan ve besleyen gerçek katiller teşhir olana ve halka hesap verene kadar da mücadelemizden tek bir geri adım atmayacağımızın bilinmesini istiyoruz.

Ama bu arada aklımıza şu soru takılıyor. Bütün bunlar neden birden bire nereden ortaya çıktı. HSYK ele geçirmesine rağmen başbakan bu kadar büyük bir yolsuzluğu gizleyemedi. Gündem deniz feneri ve yeni şafak gazetesinin yolsuzlukları ve başbakanın oğlunun gemiciklerine dönünce hemen yeni bir gündem yaratıldı hem de yoksul halkın çocuklarının canı pahasına. Sizlere deniz feneri iddianamesinden birkaç satırlık alıntı yapalım o zaman yeni şafak gazetesinin neden bu kadar saldırganlaştığını anlarsınız.

“ Örneğin Deniz Feneri Şirketi bünyesinde bulunan ‘Atlas Pazarlama’ tarafından 1 milyon Euro’ya satın alınan ‘Atlas Lâin Gemisi’nin yüzde 40′ı Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu belirtiliyor. Peki, genç Bilal, gemiye ortak olmak için 400 bin Euro’yu nereden getirdi. Bilen yok”

“Deniz Fenerinde kurulan ve tam bir şebeke gibi çalışan sisteme dâhil olanların arasında bulunan ‘Yeni Şafak Gazetesi’ ve Başbakan Erdoğan’ın eniştesinin de dahil olduğu ‘Albayrak’ ailesi bulunuyor” “Deniz Feneri’nde kurulan ve tam bir şebeke gibi çalışan sisteme dâhil olanların arasında bulunan ‘Yeni Şafak Gazetesi’ ve Başbakan Erdoğan’ın eniştesinin de dahil olduğu ‘Albayrak’ ailesi bulunuyor” “Deniz Feneri davasının bir numaralı sanığı olarak bütün yolsuzlukları organize eden ve karanlık ilişkilerin içerisinde yer alan Mehmet Gürhan, aynı zamanda, Yeni Şafak Gazetesi’nin Avrupa Koordinatörü ve Yönetim Kurulu üyesidir. “Kamuoyunda pek bilinmeyen ama dosyada yer alan bilgilere göre, Deniz Feneri adına toplanan paraların, aynı zamanda, Erdoğan’ın çok sevdiği damadı Berat Albayrak’ın yöneticisi olduğu Sabah-Takvim gibi gazetelerin satın alınmasında kullanıldığı belirtiliyor. Dosya’daki belgelere göre, yapılan görüşmelerin amacı, yardım iddiasıyla halktan toplanan paraların, özellikle medyayı ele geçirmek amacıyla kurulan yeni kurulan İslamcı şirketlere aktarılmasıdır.

Bu planın doğrudan bir parçası olan Yeni Şafak Gazetesi, kamuoyuna bir açıklama yapmak zorundadır. Almanya Deniz Feneri Soygun Şirketi ile olan bütün ilişkilerini açıklamalıdır. Gazetenin “namuslu ve güvenilir” bir yazarı görünen ve her konuşmasında “adalet ve özgürlüğe” vurgu yapan Fehmi Koru, bütün bu gerçekleri bildiği halde susmaktadır.

Deniz Feneri Davası sadece 2-3 soyguncunun bir araya gelip yaptığı bir olay olarak algılanmamalı. Deniz Feneri yolsuzlukları ile kazanılan paraların farklı ilişkiler eliyle harcandığına dair iddianamede pek çok veri bulunuyor. Özellikle bu yolsuzluğun AKP ile bağlantısı kesilmeye çalışıyor”

Bugün Kürt Halkına ve onun yasal siyasi temsilcisi BDP ye saldıran bu kişi ve kurumların aslında neyi gizlemek istedikleri ortadadır. Son günlerde yapılan açıklama ve icraatlarla doksanların başına dönen AKP, Kürt sorununun çözümü sanki operasyonlarla gerçekleşecekmiş gibi sınır dışı operasyonlar yapmaktadır. Oysa sorunun çözümü operasyonlar değil, askeri çözümler değil; diyalog; sosyal, siyasal ve kültürel özgürlüklerin sağlanmasındadır.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.