1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Bayramı Bayramlaştırın Çocuklar
Bayramı Bayramlaştırın Çocuklar

Bayramı Bayramlaştırın Çocuklar

İbrahim ÇAPAN'ın kaleminden

A+A-

Unutulmaya yüz tutmuş geleneklerimizin elinden tutalım. Geleneklerimizin elinden tutalım ki bizleri birbirimize sarsılmaz bağlarla bağlayan âdet ve törelerimizdir.

Yıllarca kültür bolşevizmi ve kültür emperyalizmi arasındaki med  ve cezirden nasiplendik. Bir zamanların Holywood kovboy filmlerini geçtik; genç dimağları zehirleyen, geleceklerini âdete esir alan sanal oyunlar ve tuzaklar yeni nesli neredeyse tüketti, bitirdi.

Güzeldir çocukluk. Kendine has ışığı vardır hiçbir ışığa benzemeyen. Mutluluk hazinesidir çocukluk çağları. Sorumsuz ve problemsizdir bu devremiz. Ufak tefek her şeyden memnun olduğumuz dönemdir. Memnuniyetsizlikten uzaklaştığımız çağımızdır. İsteğimiz dışında büyüyüverdik. Yenik düştük tabiat kanunlarına. Büyüdük. Biz büyüdük, büyüdükçe biz. Etrafımızdaki her şey o oranda büyüdü. Hızla değişti dengeler. Esiri olduk teknolojinin.

Kendinizi, teknoloji tanrısının dokunulmazlığına sığındırıp mankurtlaştırmayın. Kimsenin de mankurtlaştırmasına müsaade etmeyin.

Çocuklar !...

Biz de bir zamanlar çocuktuk. Bizim çocukluğumuzu üstâd Sezai KARAKOÇ’un kaleminden okuyun isterseniz:

“ Biz çocuklarsa

Güllerle döğdük birbirimizi her baharda

Gül fırlattık birbirimize taş yerine

Gülle ıslattık birbirimizi

Gül sularında yıkadık saçlarımızı

Gül sularında yıkandık leğenlerde

Gül taşıdık okullara kitaplar arasında

Pencereden uzanan bir gül

Güçlendirdi bizi imtihanlarda. “  ( Gül Muştusu, Sezai KARAKOÇ )

Çocuklar!...

İnanın bana.

Bir zamanlar biz de çocuktuk.

Biz de böyle çocuktuk.

Bugün bayram. Erken kalkmanıza gerek yok çocuklar. Hele hele en güzel kıyafetlerinizi giymeye hiç gerek yok. Niye şaşırdınız çocuklar ? Kirlenmemesi için bayramlık kıyafetlerinizin adeta cambazlık yapmıyor musunuz ? Kirlenirse eğer bayramlıklarınız tepkinin şiddetini iyi tahmin ediyorsunuzdur. Kendinizi rahat ettirecek kıyafetleri tercih ederek; çocukça kutlamak gerek çocuk bayramını. Bayramları, bayramlaştıracak olan; ancak çocuklardır. Ebeveynlerinizin, ceketlerinin astarlarına hapsettikleri çocukluklarının da ellerinden tutarak; çocukça kutlayın çocuk bayramınızı.

Sevgili anneler babalar !...

Çocuklarınıza; çocukluklarını çocukça geçirmeleri için zemin hazırlayın. Onlara her şeyin ultra lüksünü sunmak önemli değil. Şuursuzca çocuk değil, robot yetiştirdiğinizin farkına varın ve uyanın artık. Ultra lüks dairelerinizde modern hapishanelere daha da ileri gidip tabutluklarda ( balkonlarda ) çevresini tanıtamazsınız çocuklara.

Çocuklar!...

Bir günlüğüne bilgisayarınızı kapatın

Bir günlüğüne cep telefonlarınızı odanızda bırakın.

Bir günlüğüne tabletlerinizi izne çıkartın.

Bir günlüğüne uzaktan tanıdığınız sokaklara inin.

Bir günlüğüne sokakların yönetmeni olun.

Bir günlüğüne sokakların aktör ve aktiristleri olun.

Bir günlüğüne çocuk olun çocuklar.

Ne mi var tanımadığınız sokaklarda:

Çocuk sesi var.

Eğlence var.

Oyun var.

Dostluk var.

Paylaşım var.

Sevgi var.

Sokakların kapısını kendinize açın.

“ Açıl susam açıl. “

Sokaklarla barışık olun.

Sokaklar küskün size çocuklar.

Çünkü sokaklarda artık eskisi gibi çelik çomak oyunları oynamıyorsunuz çocuklar.

Çünkü sokaklarda beş taşa, dokuz taşa önem vermiyorsunuz çocuklar.

Çünkü sokaklarda misket oynamıyor, avuçlarınız rengarenk misketlerle dolu değil çocuklar.

Çünkü sokaklarda  “ Yağ satarım, bal satarım “ halkası çevirmiyorsunuz çocuklar.

Çünkü sokaklarda mendil kapmaca oyununun nasıl oynanacağını bilmiyorsunuz çocuklar.

Çünkü sokaklarda denge sağlayıcı, çocuklara farklı bir yetenek kazandıran “ çember çevirmeden “ habersizsiniz çocuklar.

Çünkü sokaklarda dünya gibi kendi etrafında dönen topaç çevirmekten mahrumsunuz çocuklar.

Çünkü sokaklarda tahta ata binmesini bilmiyorsunuz çocuklar.

Çünkü sokaklarda yerçekimi kuvvetine karşı koyamayan “ üstop “ topunu tutmasını beceremiyorsunuz çocuklar.

Çünkü sokaklarda “ saklanbaç “ oyununda nereye saklanacağınızı bilmiyorsunuz çocuklar.

Çünkü sokaklarda “ kızdı kızdı kemer kızdı “ bağırtıları eşliğinde, deri kemerin sırtınızda çıkardığı sesi duyamıyor, acısını hissedemiyorsunuz çocuklar.

Çünkü sokaklarda leblebi tozu ve markasız gazozun tadından mahrumsunuz çocuklar.

Çocuklar !....

Biz, çocukken büyüdük; büyürken de çocuklaştık.

“ Daha bir ballanır uyku

Çocuklar kardeş oldu mu

Barışır artık kurt kuzu

Çocuklar kardeş oldu mu “

İnanın demiştim ya çocuklar, bakın bir zamanlar Tahsin Saraç da çocukmuş.

Yerküredeki; barışın, kardeşliğin, huzurun anahtarı sizsiniz çocuklar.

Çocuk bayramınız  kutlu olsun. 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.