1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Avukatlar Günü Açıklaması
Avukatlar Günü Açıklaması

Avukatlar Günü Açıklaması

Kars-Ardahan Bölge Barosu Başkanı Av. Cevdet Uçungan’dan Avukatlar Günü açıklaması

A+A-

             Kars-Ardahan Bölge Barosu Başkanı Av. Cevdet Uçungan, Avukatlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Anayasamıza göre, halk kendisine ait olan egemenlik hakkını, devletin temel yetkili organları olan yasama, yürütme ve yargı eli ile kullanır” dedi.

 

            Uçungan, “Yüreği sevgi, barış ve kardeşlik duygularıyla yüklü bulunan, hedefi toplumun tüm bireylerinin mutluluğu, huzuru ve güvenliği olan, bütün bunların çağdaş, demokratik, laik bir hukuk devletinde gerçekleşebileceğine inanan tüm avukat meslektaşlarımın, avukatlar gününü kutluyorum.” diye konuştu.

 

            Gündemde olan Anayasa değişikliğine ilişkin hususlara da değinen Uçungan, “Bir devletin temel yapısını, kuruluşunu, iktidar devrini, güçlü olan devlet karşısında daha zayıf olan  bireylerin özgürlüklerini düzenleyen temel belge niteliği olan anayasaların, zamanla ve koşullara göre, gereksinmelere cevap verecek şekilde, usulünce değişime uğramaları doğaldır. Devlet kurumları ve toplumun haklarını düzenleyen, güvence altına alan Anayasaların nasıl yapılacakları kadar, nasıl değiştirilecekleri de yaşamsal önemdedir.” diye konuştu.

 

            Anayasaya göre, halkın kendisine ait olan egemenlik hakkını, devletin temel yetkili organları olan yasama, yürütme ve yargı eli ile kullabileceğini de belirterek, “Kuvvetler ayrılığı ilkesi temelinde egemenlik hakkını kullanan bu kuvvetlerin hiçbirine diğerinden daha fazla yetki verilmemiş, birbirinden ayrı ve eşit tutulmuş, aralarında yalnızca medeni bir işbirliği ve işbölümü öngörülmüştür. Bu nedenle anayasa değişiklikleri yapılırken, sistemin özüne ve kuvvetler ayrılığı ilkesine dokunulmamalıdır. Mevcut İktidarın hazırlamış olduğu değişiklik taslağına bir bütün olarak bakıldığında, düzenlemelerin “siyaset- yargı” eksenine oturduğu ve Anayasal “kuvvetler ayrılığı” ilkesinin “yeniden” yorumlanmasına yöneldiği görülmektedir. Bu yolla yürütme ve yasama karşısında, “yargı” yeniden konumlandırılmak istenmekte, bu nedenle de üst yargı bürokrasisi siyasi iktidarın beklentilerine uygun olarak yeniden yapılandırılmaktadır. Siyasi sistemimizin lider oligarşisine dayalı, çoğulcu değil “çoğunlukçu” özellikleri bu yapılandırmayla birlikte değerlendirildiğinde, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olarak, yürütmenin yargıya mutlak egemenliğinin hedeflendiği görülmektedir.” şeklinde konuştu.

 

            Uçungan daha sonra şunları söyledi:

 

            “Bu denli yaşamsal bir değişiklik taslağının oluşumunda, toplumsal uzlaşı bir yana; bunun ilk adımı olan kurumsal ve siyasi diyalog dahi söz konusu olmamıştır. Vatandaşların çok büyük çoğunluğunun onay vereceği muhakkak olan, “milletvekili dokunulmazlıklarının sınırlandırılması”, “seçim barajının düşürülmesi” vb. anayasa değişikliklerinden geri durulması ayrıca dikkat çekicidir. 1982 Anayasası’na, tasarı halindeyken en zor koşullarda bile barolar ve Türkiye Barolar Birliği tarafından duraksamaksızın karşı çıkılmış; Anayasa değişiklikleri gündeme geldiğinde  barolar i, bir hukuk örgütü olarak her zaman yapıcı rol oynamıştır. Türkiye Barolar Birliğinin 78 Baro ile ortaklaşa hazırlamış olduğu “2007 Anayasa Önerisi” bulunmaktadır. Türkiye Barolar Birliği’nce hazırlanan bu anayasa taslağı; özgürlükler alanını genişleten, kişiler için yeni özgürlükler ve haklar getiren nitelikleriyle sivil ve özgün bir anayasa önerisidir.Mevcut yapılması düşünülen değişiklikte bu taslaktan da yararlanılması gerekmektedir.Bu konuları kamuoyunun dikkatine saygı ile sunuyorum.”

Önceki ve Sonraki Haberler